Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Acun Karadağ’ın yargılandığı davada mahkeme Nuriye Gülmen’in tutukluluk halinin devamına karar verdi..

Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Acun Karadağ’ın yargılandığı davada savcı, Gülmen’in tahliyesini istedi. Gülmen de tahliyesini isteyerek “Sizden tahliyemle bir lütuf beklemiyorum, sadece hukukun gereklerini yerine getirmenizi istiyorum” dedi. Mahkeme heyeti müzakere için verdiği aranın ardından Nuriye Gülmen’in tahliye edilmesi talebini “kuvvetli suç şüphesi ve kanunda öngörülen ceza miktarı” gerekçesiyle reddederek tutukluluğunun devamına karar verdi. Dava 1 Aralık 2017 tarihine ertelendi.

“İşimi geri istiyorum” talebiyle 264 gündür açlık grevinde olan Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça’nın 5. duruşması, Sincan Cezaevi’nde bulunan Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Davaya Semih Özakça ile eşi Esra Özakça, Öğretmen Acun Karadağ, Sosyolog Veli Saçılık geldi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek olmak için CHP Milletvekilleri Ali Haydar Hakverdi, Mahmut Tanal, Hilmi Yarayıcı, Ali Şeker ile Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, ÖDP Başkanlar Kurulu üyesi Alper Taş, KESK Eş Genel Başkanları, Akademisyen Baskın Oran ve çok sayıda davayı takip etti.

‘LÜTUF DEĞİL HUKUKUN GEREĞİ’

Savcı, Numune Hastanesi’nde yatan ve mahkemeye getirilmeyen Nuriye Gülmen’in kaçma şüphesi olmaması ve delilleri karartma ihtimali olmaması gerekçesi ile adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakılmasını istedi. Duruşmaya hastaneden SEGBİS sistemiyle katılan Nuriye Gülmen de tahliyesini istedi. Cezaevi koşullarının ağır olduğunu belirten Gülmen, savunma yapabilmek için koşullarının sağlanmadığını dile getirdi. Gülmen, “Sizden tahliyemle bir lütuf beklemiyorum, sadece hukukun gereklerini yerine getirmenizi istiyorum” diye konuştu.

OLUMLU AMA GEÇ KALINMIŞ BİR TALEP

Müşteki Avukat Murat Yılmaz, esas hakkındaki savunma için süre ve kovuşturmanın genişletilmesi talepleri olduğunu söyledi. Savcının talebini olumlu karşıladıklarını ama geç kalınmış bir talep olduğunu ifade eden Yılmaz, “İki celse arasında olumlu olumsuz bir değişiklik olmadığı için keyfi tutulduğunu anlıyoruz. Geçen celsenin çözümü daha bugün UYAP’a yüklendi. Dolayısıyla inceleme şansımız olmadı. Bu çözümler alınmadan bizim esas hakkında savunma yapmamız mümkün değil” dedi.

‘MAHKEME KARARINI TANIMIYORLAR’

Mahkemenin 7 No’lu ara kararında müdafileriyle uygun saatlerde görüşme kararı verdiğini ancak savcılığın bu talebin nereye gideceğini anlamadığını bildirdiğine dikkat çeken Yılmaz, yine koridorda ve kısa süreli olarak görüş yaptırıldığını aktardı. Ayrıca cumartesi ve pazar günleri de görüşmek istedikleri ama savcı tarafından reddedildiğini dile getiren Yılmaz, mahkmeye heyetine şöyle seslendi: “Sizi aşan bir irade var. Savcılık sizi takmıyor. Başhekim ben savcıya sorarım, mahkeme kararını dinlemem diyor. Eğer Anayasa uygulanıyorsa, CMK uygulanıyorsa mahkeme kararları kesinlikle uygulanmalıdır. Ama buna rağmen Numune Hastanesi ve savcılık bunu dikkate almıyor, kararlarınızı dikkate almıyor. Tutuklu olduğu için müvekkille vekaletnamesiz görüş yapabiliriz. Bize vekaletname ve yetki dayatıyorlar. Sunuyoruz. Ertesi gün tekrar vekaletname ve yetki dayatılıyor. Mahkeme kararlarınız, savcılık eliyle, hastane eliyle, jandarma eliyle uygulanmıyor.”

Kaynak: Evrensel