CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, OHAL KHK’leri ile işlerinden edilen kamu çalışanlarının mağduriyetlerini Meclis gündemine taşıdı.
‘TOPBAŞ’IN DAMADINI TAHLİYE EDENLER KHK MAĞDURLARINI GÖRMÜYOR’
Dr. Ali Şeker yaptığı açıklamada, partinin yargısı haline gelen adalet sisteminin vicdanları yaraladığını belirterek “FETÖ” ilişkisi nedeniyle tutuklu bulunan İBB başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Kavurmacı’nın “uyku apnesi” sorununu duyan ve hemen tahliye eden partili yargı sistemi ve siyasal iktidarın; cezaevlerinde yatan kanser hastalarını ve “FETÖ” ile hiçbir ilişkileri bulunmayan iktidar muhalifi KHK mağdurlarını aylardır görmediğini, duymadığını söyledi.
‘AÇLIK GREVİNDEKİ EĞİTİMCİLERİ NEDEN DİKKATE ALMIYORSUNUZ?’
İşlerine geri dönmek için Ankara’da 62 gündür açlık grevine yatan Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça’nın mağduriyetlerini de soru önergesinde dile getiren Dr. Ali Şeker, Başbakan Yıldırım’a “10 Mart tarihinden bu yana açlık grevinde olan iki eğitimcinin itirazlarını neden dikkate almıyorsunuz?” diye sordu.
“Fetullahçı Terör Örgütü”nün (FETÖ) darbe girişiminin engellenmesi sonrasında kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) STK’ler, sağlık ve eğitim kurumları, meslek örgütleri ve iş yerlerinin kapatıldığını; terör örgütü ile ilişkisi olduğu savıyla sayıları yüzbini aşan kamu çalışanının kamudan ihraç edildiğini hatırlatan Şeker; “FETÖ” ile mücadele etme bahanesiyle, meslek örgütleri aracılığıyla hak mücadelesi veren ve iktidar partisinin politikalarına muhalif tavır sergileyen binlerce kamu çalışanının da bu kararnamelerle kamudan ihraç edildiğini belirtti.
15 yıldır tek başına iktidar olan AKP’nin kamu personel alımında liyakat ilkesini yok ettiğini, mesleğe girişte mülakatla alım yapılan hakimlik, savcılık, öğretmenlik, polislik, merkez ve taşra uzmanlık sınavları gibi sınavlarda, bugün terör örgütü olarak adlandırılan Fethullah Gülen cemaati mensuplarının kadrolaşmasına imkan tanıdığını ve bu durumu dile getirenlerin hükümet tarafından hiçbir şekilde dikkate alınmadığını belirtti.
CHP İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, soru önergesinde başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
- 668 sayılı olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri ile başlayan kamudan ihraç süreci boyunca, şu ana kadar KHK’lerle kamudan ihraç edilen, açığa alınan personelin sayısı kaçtır? Bunların kaçı “FETÖ” ile ilişkilidir? Mesleklerine ve çalıştıkları kurumlara göre dağılımı nasıldır?
- “FETÖ” ile ilişkili olarak ihraç edilen ve açığa alınan personelden Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihi sonrasında göreve başlatılanların sayısı kaçtır?
- 3 Kasım 2002 tarihi ve sonrasında göreve başlayan ve söz konusu kararnameler ile “FETÖ” ile ilişkili olarak ihraç edilen ve açığa alınan personelden kaç tanesi işe girişte sözlü mülakata tabi tutulmuştur?
- Kamudan ihraç edildikten veya açığa alındıktan sonra kaç kişinin kamudaki görevlerine iadesi kararı alınmıştır?
- Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun kurulması çalışmaları hangi aşamadadır? Bu komisyonun kurulmasının geciktirilmesinin ve engellenmesinin sebebi ihraç edilen vatandaşların hak arama yolunu tıkamak mıdır?
- Haksız olarak görevinden ihraç edilenlerin ve açığa alınanların mağduriyetlerinin giderilmesi ile ilgili ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?
- “FETÖ” ile hiçbir ilgi ve alakaları olmadığı halde haksız yere görevlerinden ihraç edilen ve 10 Mart tarihinden bu yana açlık grevinde bulunan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ihraçlarına yönelik dile getirdikleri itirazlar neden dikkate alınmamaktadır? Hükümet 15 Temmuz Darbe Girişimi ve OHAL KHK’lerini “FETÖ” ve benzeri cemaat yapılanmaları ile hiçbir ilgileri olmayan muhalif kesimi korkutup sindirmek için bir araç olarak mı kullanmaktadır?
Kaynak: Evrensel