CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker İktidarın Bütçesini Özetledi:
“40 Satır mı? 40 Katır mı?”
Bütçe görüşmeleri devam ederken Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker yeni hükümet sistemiyle birlikte bütçenin reddedilmesi durumunda Cumhurbaşkanı’nın bütçeyi yeniden değerleme oranında arttırma hakkına sahip olduğuna değinerek; “Sayenizde, geldiğimiz nokta “40 katır mı 40 satır mı?” denilen garabet bir durumu çağrıştırıyor. Bir Sultan büyük bir suç işlemiş olarak karsısına getirilen kişiye sormuş: ‘kırk katır mı istersin kırk satır mı?’ Kırk satır ile idam edileceğini düşünen ve seçenek olarak kendisine kırk katır sunulduğunu sanan adam: ‘kırk katır!’ demiş. Bedeninin her bir parçası katıra bağlanan adam, ayrı yönlere doğru giden katırların kırbaçlanmasıyla büyük acılar içinde parça parça olarak olmuş.
Peki bu millet ne büyük bir suç işledi ki böyle bir durumla karşı karşıya!
Geçen yıl 822 milyar olan bütçe %17 artışla 961 milyar TL’ye ulaşıyor.
Bütçenin Meclis tarafından reddedilmesi halinde 2018 yılının bütçesi %23,73 oranında artarak 1 trilyon 17 milyara çıkıyor. Yani “40 katır mı 40 satır mı?” denilen zulüm düzeni! Getirdiğiniz Başkanlık sistemi işte böyle garabet, milletin aklıyla alay eden bir sistem. Sonuçlarını düşünmeden getirdiğiniz bu sistem milletin geleceğine ipotek koyan, çürümeyi başlatan ve meşruiyeti olmayan bir sistem. Bütçe hakkı egemenlik hakkıdır. Millet adına ancak Meclis tarafından kullanılır” dedi.
Sağlıkta Şiddet Tüm Hızıyla Yayılıyor
Konuşmasının devamında sağlıkta artan şiddet olaylarına değinen CHP’li Şeker, “2018 yılında da AKP’nin çökerttiği sağlık sisteminin bedelini hekimler ve sağlık çalışanları sağlıklarıyla, canlarıyla ödemeye devam etti. Hekimler olarak bir meslektaşımızı daha, Dr. Fikret Hacıosman’ı sağlıkta şiddete kurban verdik. Daha dün çürük raporu vermedi diye Urfa’da bir hekim arkadaşımızı, Ebru Kılıç’ı bu hale getirmeye cesaret edebiliyorlar. Bizler ise hala sağlıkta şiddet yasasını meclisimizden geçiremedik! Kapsamlı bir sağlıkta şiddet önerimiz hala Komisyon’da bekliyor.
Türkiye’de AKP hükûmetlerine kadar sadece 1 hekim şiddet nedeniyle hayatını kaybederken, on altı yıllık AKP iktidarı sürecinde 11 meslektaşımız hayatını kaybetti; son 6 yılda ise 70 bine yakın sağlıkçı şiddete uğradı” diyerek bu alanda yaşanan sıkıntıları dile getirdi.
OECD Ülkelerinde 100 Bin Kişiye 351 Hekim; Bizde İse Sadece 186!
Şeker Türkiye’nin kişi başına düşen sağlık çalışanı sayısında OECD ülkelerinin çok gerisinde olduğunu belirterek, “OECD ülkelerinde 100 bin kişiye 351 hekim düşerken bizde bu sayı 186, ayrıca OECD ülkelerinde kişi başına 1025 hemşire düşerken ülkemizde 272 ebe ve hemşire düşmektedir. Yani söze gelince Türkiye’yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına sokacağını vadeden AKP, sağlık alanında ülkemizi bırakın ilk 10 ülke arasına sokmayı, Meksika’nın, Şili’nin gerisinde bıraktı” dedi.
Şehir Hastaneleri’nin Maliyetlerini Çocuklarımız Ödeyecek
Şehir Hastaneleri üzerinden devletin hastaneleri yapan şirketlere ödeyeceği yüksek meblağları da gündeme getiren CHP’li Şeker, “Şehir hastaneleri için 2019 yılı devlet bütçesinden toplam 6 milyar 150 milyon lira , 2020 yılı için toplam 14 milyar lira, 2021 yılı için ise 16 milyar 600 milyon lira ödenmesi öngörülmektedir. Kiralama anlaşmalarının bütçeye olağanüstü mali yükleri bir yana, birçoğunun yabancı para cinsi üzerinden yapılmış olması da ayrı bir garabettir. Bilkent Şehir Hastanesinin 17 günlük kirasıyla 300 yataklı modern bir hastane yapılabiliyor. Necip Fazıl’ın şiirinde dediği gibi öz yurdunda garipsin öz vatanında parya!
2021 yılı için, Sağlık Bakanlığı bütçesinin %25’e yakın bir kısmı yalnızca şehir hastanelerine kira bedeli olarak aktarılacak. Yani kamu hastane binalarının çatısını aktaracak para kalmayacak. Yaptığınız yerli ve milli bir davranış değil! Bizler çocuklarına borç yükleyen bir kültüre sahip değiliz ve hiçbir zamanda olamayacağız. Bu bütçe anlayışını reddediyoruz.
Hastanelerden her gün şikayetler alıyoruz. İhaleler yapılamadığından, bütçelerinde ödenek kalmadığından ameliyatlar gerçekleştirilemiyor, ilaçlar bulunamıyor” dedi.
22 Bin Çocuk Hamileliği Skandalı
Geçtiğimiz günlerde bilgi edinme yolu ile edindiği ve kamuoyu ile paylaştığı 22 Bin çocuk gebe skandalına da değinen Dr. Ali Şeker, bu bilgiyi Meclis kürsüsünden tekrar dile getirerek, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2017 yılından itibaren, yalnızca 18 ay içerisinde ülke genelinde 22 bin çocuğumuzun hamileliği kayda geçirilmiş durumda. Bu vakalar karşısında Sağlık Bakanlığı 15-18 yaş arasını adli makamlara bildirmiyor. 18 ayda 22 bin çocuğun anne olduğu bir noktada, bu suskunluk, bu vurdumduymazlık kabul edilemez! Bu çocukları kim koruyacak” diyerek bu çocuklarımızın yerinin düğün salonları değil; örgün eğitimde okul sıraları, okul bahçeleri olduğunu belirtti.