Kabul edilen yasa uyarınca, dijital yayın platformları RTÜK tarafından denetlenecek. Ak Parti son dakika önergesiyle, kapsam daraltmasına gitti. Bireysel iletişim, video paylaşım ve sosyal medya platformları denetim kapsamı dışında kaldı.
TBMM Genel Kurulu’nda önceki gece kabul edilen torba yasa ile internet yayınlarına Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) denetimi getirildi. Tasarı Meclis’e sunulurken, muhalefetin “internet sansürü” olarak nitelendirdiği bu düzenlemenin Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar’ın A9 TV’sindeki rahatsızlık yaratan yayınları benzeri yayınlara önlem amaçlı getirildiği öne sürülmüştü. Muhalefet düzenlemeye yönelik tepkisini tasarının görüşmelerinde de sürdürürken, Ak Parti verdiği son dakika önergesiyle, kapsam daraltmasına gitti. Kabul edilen yasa uyarınca, radyo televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internet ortamından sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılar da RTÜK’ten yayın lisansı, bu yayınları internet ortamından iletmek isteyen platform işletmecileri ise üst kuruldan yayın iletim yetkisi almak zorunda olacak.
RTÜK’ten geçici yayın hakkı veya yayın lisansı bulunmayan ya da bu hak ve lisansı iptal edilenlerin yayına devam ettiğinin RTÜK’çe tespiti halinde, üst kurulun talebi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından internet ortamındaki sözkonusu yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimini engellenmesine karar verilebilecek. Bu karar, gereği yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderilecek. Sulh ceza hâkimi RTÜK’ün talebini en geç 24 saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlayacak. İçerik ve yer sağlayıcısı yurtdışında bulunmasına rağmen, kanun hükümlerine aykırı yayın yaptığı RTÜK’çe tespit edilen bir başka ülkenin yargı yetkisi altındaki medya hizmet sağlayıcılarının yayınları için de bu hükümlere tabi olacak.
Erişim engellemesi kararı, internet sitesinin tümüne yönelik olarak değil, öncelikle ilhalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilecek.
Ak Parti’nin önerge ile maddeye eklediği fıkraya göre, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun görev ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla, “bireysel iletişim” kapsam dışı olacak. Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini internet ortamından iletmeye özgülenmemiş platformlar ile radyo ve televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerine yalnızca yer sağlayan gerçek ve tüzel kişiler de düzenlemenin uygulanmasında, “platform işletmecisi” sayılmayacak.
‘Anayasa’ya aykırı’
Önergenin gerekçesinde, “bireysel iletişim ile görsel ve işitsel içerik paylaşılabilen video paylaşım ve sosyal medya platormları gibi kullanıcıların görsel işitsel içerik yükleyebildiği platformların ve yer sağlayıcıların madde kapsamında bulunmadığı açıkça düzenlenmek suretiyle bu konudaki tereddütler giderilmektedir” denildi. Madde üzerine konuşan CHP’li Ali Şeker, “İnternet yayıncılığının başına çuval geçiriyorsunuz. Muhalif olarak gördüğünüz ve kendisine iletişim kanalı olarak daha özgür internet platformunu seçmiş başarılı gazete ve televizyoncuları susturmak istiyorsunuz” dedi.
Düzenlemenin gerekçesinde, internet üzerinden yayın yapanların lisans almadıkları için içerik denetiminden kaçındıkları, uluslararası sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de ofis açmamaları, vergi ödememeleri, Netflix gibi platformların yayınlarının öne sürüldüğünü belirten Şeker, “Gelirleri tespit etme ve bunlardan vergi alma işi ne zamandan beri RTÜK’ün? İçerik denetlemesi için gösterilen gerekçeler Anayasa’nın ‘Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti’ başlıklı 26’ncı maddesine aykırı. BM 2016’da internete erişim hakkını temel bir insan hakkı olarak tanımladı. Dünya yapay zekayı, sürücüsüz arabaları, konuşurken siz interneti karartmaya çalışıyorsunuz” diye konuştu. Şeker, “Siz yasaklar koydukça yeni alternatifleri geliştireceğiz. Dönem, Hitler dönemi değil, dönem, Goebbels dönemi değil. Başaramayacaksınız, gerçekleri yok edemeyeceksiniz” ifadelerini kullandı.
HDP’li Garo Paylan da, “Ülkemizi Kuzey Kore ligine düşürmeyin” sözleriyle düzenlemeyi eleştirdi.
Kaynak: Milliyet