İstanbul İkitelli Atatürk Mahallesi’nde yüzlerce kişinin katılımıyla ‘Başkanlığa Hayır’ paneli düzenlendi.

İkitelli Atatürk Mahallesi’nde Hayır Meclisinin çağrısıyla yüzlerce kişinin katıldığı ‘Başkanlığa Hayır’ paneli gerçekleştirildi. “Mutlu bir Türkiye yaratmak için hayır” sloganıyla gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Necdet Saraç gerçekleştirdi. Panele konuşmacı olarak CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek Sendika.Org Yazarı Özge Ozan ve CHP Başakşehir İlçe Başkanı Özgür Karabat katıldı. Panel Şeker TV’den canlı olarak yayınlandı.

‘DOĞRU VE HAKLI SÖZÜ BİZ SÖYLÜYORUZ’

Etkinlikte ilk sözü CHP Başakşehir İlçe Başkanı Özgür Karabat aldı. Tarihsel bir dönemden geçtiğimizi söyleyen Karabat, “Hayır diyenler propaganda yapmaya başlarsa bu süreç doğru yönetilebilir hale gelir. Ama hayır diyenler motivasyonunu kaybederse iş tersine döner. Biz karşıdaki gücün, kazanabileceğine inanmamalıyız. Çünkü doğru ve haklı sözü biz söylüyoruz. Tarihsel yönden ve geldiğimiz yönden haklıyız. Bütün güçlere rağmen haklıyız ve kazanacağız” dedi. “Televizyonlar ellerinde, radyolar ellerinde bütün propaganda aygıtları ellerinde olabilir” diyen Karabat “Faşist hareketlerin temel karakteridir çok konuşmak. Bazen güç ellerinde olduğu için bazen de korkudan konuşur diktatörler. Korkudan ne yapacaklarını bilmezler. AKP’liler korktuğu için çok konuşuyor” diye konuştu. AKP’nin bölme siyaseti ile evet çalışması yürüttüğünü söyleyen Karabat, “Hayır diyenler PKK, DHKP-C ve FETÖ’cü diyor. Hayır diyenlerin de evet diyenlere karşı şöyle bir propagandası olmalı kim evet diyor? Tuzu kuru olanlar, baronlar, mafya babaları, hukuksuzluktan yana olanlar ‘Evet’ diyor. Biz de kendimize göre tezlerimizi ortaya çıkarmalıyız” dedi.

‘HAYIR’IN GÜCÜ HALKTAN GELİYOR’

CHP Başakşehir ilçe başkanının yaptığı konuşmanın ardından Yazar Özge Ozan söz aldı. Ozan, “16 Nisan AKP için tarihi bir yenilgiye dönüşebilir. Çünkü Hayır’ın gücü halktan geliyor. Madem ki bu ülkenin kaderini değiştirecek bir referandum yaşanacak, hızlı bir planlama yapmamız gerekli. Yarın ne yaptık dememek için bugün harekete geçmemiz lazım. İktidarın propagandasını kırmalıyız. Kararsız olan seçmeni ikna edebilecek yöntemler geliştirmeliyiz. Bu referandum Erdoğan için yaşam ve ölüm meselesi” dedi. Ozan, AKP’nin aslında bu süreci kendi krizlerini aşmak için kullandığına dikkat çekerek el Bab örneğini gösterdi. Tek adam rejimini bugüne kadar kadınların direnerek geri çektirdiğini söyleyen Ozan, başkanlık sisteminin hayata geçmesi halinde geri çektirilen tüm önergelerin yasalaşacağını söyledi. “Bu yüzden ‘Hayır’ demeliyiz” diyen Ozan AKP ve MHP’li kadınların da bu yasalara karşı çıktığını hatırlattı.

‘TARİHSEL BİR SORUMLULUKLA KARŞI KARŞIYAYIZ’

EMEP İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek, işçi ve emekçilerin Türkiye’de açlık sınırında yaşadığına dikkat çekti.Gerçek, “Bu referandum işçiler, emekçiler için, ezilen halklar için bir sınavdır. Referanduma giderken ülkenin içinde bulunduğu duruma baktığımızda bu ülkede işsizlik, yoksulluk had safhada. Eğitim sistemi iflas etmiş, sağlık sistemi iflas etmiş içerden ve dışardan savaş politikaları devam ediyor Her gün ölümler yaşanıyor. Böylesi bir manzara var. Pek çok vaatte bulunan AKP hükümeti bizi Ortaçağ karanlığına doğru götürmek istiyor” dedi.

Gerçek sözlerini şöyle sürdürdü: “15 Temmuzda bir darbe girişimi yaşandı. Bu darbe girişimi durduruldu fakat şimdi de halka karşı bir sivil darbe girişimi devam ediyor. Başta HDP milletvekilleri ve üyeleri cezaevine kondu. Belediyelere kayyım atandı. Muhalif tüm basın, gazeteler, televizyonlar, radyolar, dergiler kapatıldı. Ardından OHAL ilan edildi, KHK’ler çıkarıldı. Kamuda yüz bini aşkın kamu emekçisinin görevine son verildi. Barış bildirisine imza atan akademisyenler de bunun içindedir. Birkaç gün önce Ankara Sosyal Bilimler Fakültesi’nde toplanmak isteyen okulunu bırakmak istemeyen hocalara öğretim görevlilerine saldırıyı izledik. Cübbelerin nasıl ayaklar altında ezildiğini hepimiz gördük böylesi bir süreçte referanduma gidiyoruz. AKP tüm hızıyla işçilere emekçilere saldırıyor. Toplumun tüm muhalif kesimlerini susturmaya teslim almaya çalışıyor. Bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyor. İnsanları tehdit ederek, hayır diyenleri gözaltına alarak zorla baskı ile diktatörlük anayasasını onaylatmaya çalışıyor.”
Hayır dalgasının büyütülmesi gerektiğini vurgulayan Gerçek, “AKP ve MHP’ye oy veren emekçilerin kapısını çalacağız. Kararsız seçmenlere yönelmemiz gerekiyor. O yüzden halk arasında emekçiler arasında yaygın bir çalışma yürütmemiz gerekir. Onlar zorbalıkla bunu başarmaya çalışacaklar. Tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyayız” değerlendirmesinde bulundu.

‘DENETİMSİZ ŞEKİLDE YÖNETMEK İSTİYORLAR’

“Ülkeyi gerçek sorunlarından ayırmak istiyorlar” diyerek sözlerine başlayan Ali Şeker, “Türkiye üretemiyor. Türkiye bir yandan ipotek altında bir yandan da satılık. Varlık Fonu diyerek halkın olan malı ‘Jöleli’ye(Yiğit Bulut) teslim ettiler. Tek adam diktası bizi sefalete götürecek. Avrupa Birliği dediler, ülkeyi Ortadoğu bataklığına sürüklediler. İnsanları birbirine düşman ettiler. Biz diyoruz ki bir arada yaşayacağız, barış, demokrasi içinde yaşatacağız” dedi. Şeker, “Bu ülke aklını kaybetmiş. Dışardan biri gelse ‘Bu ülkeyi yıkacağız’ dese bundan daha başarılı olamaz. Türkiye’nin düşmanları bugün bizi yönetenlere minnettardır. Demokrasimizin eksikliğini tamamlayıp Türkiye’yi yeniden inşa etmemiz gerekiyor. Bu referandumda bu belayı defetmeliyiz. Aslında çok büyük suçlar işlediler. Kimsenin hesap sormamasını istiyorlar” diye konuştu.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra hükümetin ‘Kandırıldık’ demesini eleştiren Şeker, “Bu kadar kolay kandırılan biri nasıl olacak da bir daha kandırılmayacak. Bu kandırıkçıların bizi kandırmasına müsaade etmemeliyiz. Bunun için hayır demeliyiz” dedi.

Şeker, iktidarın asıl hedefinin işlediği suçları örtbas ederek ülkeyi denetimsiz şekilde yönetmek olduğunu söyledi. “Bu anayasa değil sona yasa” diyen Şeker, “Bu ülkede İbrahim Kaboğlu gibi hocaları anayasa komisyonuna çağırıp fikirlerini almamız gerekirken üniversiteden attık. Aydınlık susturuluyor karanlık hakim kılınmaya çalışılıyor. Karanlığın hakim olduğu ülkede insanlar mutsuz olur. 16 Nisan’da hep birlikte hayır demeliyiz ve kazanmalıyız” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)