CHP’li Ali Şeker bilişim sektörünün gelişmesiyle birlikte yoğunlaşan siber saldırılara karşı önlem alınmamasını eleştirdi. Gerçek anlamda milletin kimliğinin pazara çıktığını belirterek buna karşı alınması gereken önlemlerin neden yetersiz kaldığını sordu.
Bir internet sitesinde ‘Turkish Citizenship Database’ başlığı ile yayınlanan dosyada Türkiye’de yaşayan yaklaşık 50 Milyon vatandaşımızın temel kimlik bilgileri olan T.C. kimlik numarası, ad, soyad, anne ve baba adı, cinsiyet, doğum tarihi ve yeri, doğum yılı nüfus kayıt yeri ve bunların haricinde açık adres gibi herkes tarafından bilinmesinde sakınca olan  kişiye ait özel bilgiler paylaşılmıştı.
Bundan yola çıkarak benzeri durumun daha öncede yaşandığını belirten İstanbul Milletvekili Ali Şeker İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle vermiş olduğu soru önergesinde “ Şubat ayında benzer bir durum yaşanmış ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait bilgiler internet üzerinden paylaşılarak söz konusu bilgileri indirmek isteyenler için link dahi verilmişti” dedi.
Konuşmalarının devamında “ Bugüne kadar oluşan en büyük güvenlik açığı sonucunda internete yüklenen özel kimlik bilgilerinin açığa çıkmasıyla dolandırıcılara gün doğdu. Bilişim sektöründeki ihaleleri alanında uzmanlaşmış firmalara değil, yandaş firmalara verme hevesi Türkiye’yi siber saldırılar için korumasız bir hedef haline getirdi” dedi.
 
2 AY İÇERİSİNDE 2. SİBER SALDIRI
İçinde bulunulan durumun vahametine dikkat çeken Şeker Meclis Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde şu soruları yöneltti:
– 2000’li yıllarla birlikte bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmelere paralel olarak devlet tarafından internet veri tabanına işlenen vatandaşlık bilgilerinin korunmasına ilişkin izlenen koruma politikası nedir?
– Gelişen bilişim sektörüne karşılık MERNİS gibi ülkemizin vatandaşlarının kimlik ve adres bilgilerinin kayıtlı olduğu sistemlerin korunmasına yönelik ne gibi tedbirler alıyorsunuz?
– TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı ile birlikte hali hazırda internet ortamında kayıt altına alınan mevcut kişisel bilgiler internet ortamında gelişen saldırılara karşı korunamıyorken, kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ve diğer inançları, kılık kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği gibi özel nitelikli verilerin izne tabi olmadan kayıt altına alınması durumunda nasıl korunacağına dair herhangi bir özel çalışmanız var mıdır?
– Özel nitelikli mevcut olan ve yeni toplayacağınız bilgilerin internet ortamında sızdırılması durumunda oluşabilecek tehlikelerin farkında mısınız?
– İnternete sızdırılan kişisel veriler ve bilgiler neticesinde söz konusu bilgileri kullanarak hasımlarına vs. ulaşıp suç işleyebileceklere karşı önlem almakta mısınız?
– Bu kişiye özel bilgiler kullanılarak işlenebilecek suç ve dolandırıcılık girişimlerine karşı ne gibi önlemler almaktasınız?
– Anayasamız ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gereğince koruma altına alınmış olması gereken bilgilerin korunamaması, sızdırılması sebebiyle bu işle sorumlu olanlar hakkında uygulanan herhangi bir araştırma ve soruşturma yürütmekte misiniz, ceza alan kimse var mı?
– Siz gazetecileri casus olarak yargılamakla meşgulken takip edemediğiniz gerçek casusların işlerini daha kolay yapmasına dolaylı olarak imkân sağlandığınızı düşünüyor musunuz?
– Koruyamadığınız ve yarında koruyamayacağınız kişisel verileri toplama konusundaki ısrarınızın asıl gerekçesi nedir?​