CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker 2017-2018 eğitim öğretim yılının hemen başında yaşanan sorunları TBMM gündemine taşıdı.
6 milli eğitim bakanı değiştiren AKP iktidarının milli eğitim sistemiyle sürekli oynayarak hem çocukları hem de ülkenin geleceğini bir yapboz tahtasına çevirdiğini belirten Ali Şeker, devletin görevini yapmaması nedeniyle hem çocukların, hem de ailelerinin ruhsal, sosyal ve ekonomik çöküntüye uğradıklarını söyledi.
Sadece TEOG değil, Milli Eğitim Bakanlığı kaldırılıyor
Soru önergesinde AKP iktidarının eğitim uygulamalarını “2003 yılında üniversite katsayı farkı arttırıldı. 2004’de eğitim müfredatı değiştirildi. 2005 yılında liseler 3 yıldan 4 yıla çıkarıldı. 2005’de Liselere Giriş Sınavı (LGS) yerine Orta Öğretim Kurumlar Sınavı (OKS) sistemi getirildi. 2007 yılında OKS kaldırıldı, yerine 3 aşamalı Seviye Belirleme Sınavı (SBS) getirildi. 2009’da Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) yerine Yükseköğretim Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) getirildi. Aynı yıl üniversiteye girişte katsayı puanı uygulaması kaldırıldı. 2010 yılında orta öğretimdeki 3 aşamalı sınav kaldırıldı yerine tek sınav sistemi getirildi. 2010’da bütün düz liseler hiçbir altyapı yatırımı yapılmadan sadece tabelaları değiştirilerek Anadolu lisesi yapıldı. 2012’de 4+4+4 eğitim sistemine geçildi. Aynı yıl tek SBS yerine çoklu sınav sistemi getirildi. 2012 senesinde dershaneler kaldırılacak dendi. 2014 senesinde Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Sistemi (TEOG) ilk defa uygulandı. En son geçtiğimiz günlerde önce saraydan, sonra da bakanlıktan yapılan açıklamayla TEOG sisteminin kaldırılacağı söylendi” şeklinde sıralayan Şeker, Başbakan Yıldırım’a devletin görevini yapmaması nedeniyle yaşanan sorunlar için ailelere ve çocuklara bir destek verilip verilmeyeceğini sordu.
Sadece Esenyurt’ta başvuran 550’den fazla öğrenci var
Yaptığı açıklamada “Yeni başlayan eğitim öğretim yılında, İstanbul’un sadece Esenyurt ilçesinde, herhangi bir örgün eğitim okuluna yerleşemediği için ilçe milli eğitim müdürlüğüne dilekçe veren 550’den fazla öğrenci bulunmaktadır. Durumu kabul ederek, hakkını aramaktan vazgeçen dolayısıyla okumaktan vazgeçen öğrenci sayısı ise bu rakamdan kat kat fazladır. Ülke genelinde öğrenim hakkından yararlanamayan lise çağındaki öğrenci sayısı 100 binin üzerindedir” diyen Dr. Ali Şeker ailelerin hem yüz yüze görüşmelerde ve hem de ilettikleri mesajlarla kendisine ulaştığını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çocuklarını örgün eğitim veren genel liseler, Anadolu liseleri, sosyal bilimler liseleri veya meslek liselerine vermek istediklerini; 4+4+4 eğitim sistemine göre 12 yıl örgün eğitim vermek zorunda olan devletin bu görevini yerine getirmemesi nedeniyle açıkta kalan çocuklarının imam hatip liselerine gitmeleri konusunda zorlandıklarını, bunu teşvik etmek için umre ziyareti, para ödülü ve burs önerildiğini; imam hatipleri istemeyenlerin açık liselere yönlendirildiklerini; okumak isteyen çocukların açık liseler adı altında açıkta bırakıldığını; açıkta kalan çocuklar ve ailelerinin özel okullar tarafından taciz boyutuna varan telefon aramalarına maruz kaldıklarını bildirmektedirler.”
Mili Eğitim artık talim ve terbiyesiz!
Bundan önce de çeşitli bakanlıkların yetki alanlarının gasp edildiğini hatırlatan Şeker, açıklamalarını söyle sürdürdü: “AKP iktidarı süresince diğer bakanlıklarla ilgili yetki gaspları hep görülürdü. Ancak bu başka bir durum artık. Yasalara göre eğitimle ilgili her türlü karar bundan önce Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından verilirdi. TEOG sisteminin kaldırılması konusunda açıklama önce saraydan geldi. Ardından bakan açıklama yaptı. Bundan sonra ne olacağını sorularına ‘bilmiyorum’ diyor. Apaçık bir yetki gaspı var. Sadece TEOG kaldırılmadı, milli eğitim bakanlığı kaldırıldı. Milli eğitim sistemi talim ve terbiyesiz bırakıldı.”
Başbakan Yıldırım’a “Yetki gaspı yaparak yasaları ve anayasayı apaçık tağyir, tebdil ve ilga edenler hakkında bir işlem yapacak mısınız?” diye soran Ali Şeker’in soru önergesinde yer verdiği diğer sorular şöyle sıralandı:
1. 2002 yılından bu yana, Türkiye genelinde her yıl için ayrı ayrı belirtilmek üzere orta eğitim kurumlarından mezun olan öğrenci sayısı ile; genel liseler, anadolu liseleri, sosyal bilimler liseleri, fen liseleri, meslek liseleri, teknik meslek liseleri, imam hatip liseleri ve örgün eğitim veren diğer liselere kayıt yaptıran öğrenci sayıları kaçtır?
2. Açık liseler, devletin eğitim ödevlerini yerine getirmemesi nedeniyle yerleşecek örgün eğitim kurumu bulamayan ve açıkta kalan öğrencileri imam hatip liselerine yönlendirmek için kullanılan bir araç mıdır?
3. Örgün eğitim çağına gelen çocuklar için yeteri kadar okul açması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu görevini yapmaması nedeniyle, öğrenciler ve aileleri üzerinde ortaya çıkan ruhsal, sosyal ve ekonomik sorunların ve çöküntülerin giderilmesi için bir çalışmanız var mı?
4. Okula gitmek yerine, açık liselere kaydedilmeleri teşvik edilen, yani sokağa bırakılan örgün eğitim çağındaki çocukların uyuşturucu batağına saplanması, çocuk işçi ucuz işgücü olarak kullanılmaları, tarikatların ve terör örgütlerinin istismarına açık bir hale gelmesine engel olmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
5. İstanbul Esenyurt başta olmak üzere, büyükşehirlerde ve tüm Türkiye’de, imar plan tadilatları yoluyla imar planlarında 5 kat inşaata izin verilen yerlerde 35 katlı binalar yaptıran, yurttaşların güneşini, ışığını, oyun ve yeşil alanlarını, okul yapılmak üzere ayrılmış eğitim alanlarını gasp ederek nüfusları sürekli olarak artan kentlerde sosyal donatı alanı, okul yapılacak alan bırakmayan yerel yöneticiler hakkında bir işlem yapacak mısınız?
6. Yaptığınız her konuşmada biz hep ileriye bakıyoruz derken, lise giriş sınavlarını kaldırıp tekrar her okulun kendi sınavını yapması kararıyla, 15 yıllık iktidarınız sonucunda ülkeyi 30 yıl önceki sisteme geriye götürmüş olmuyor musunuz?
7. Merkezi sınav sistemini kaldırarak, okullara öğrenci alımlarını, tıpkı öğretmen alımında olduğu gibi, kayırmacılığa, istismara yol açacak şekilde kontenjanın üç katı fazla aday arasından mülakatla mı yapmayı düşünüyorsunuz?
8. Daha önce diğer bakanlıkların yetki alanlarına giren işlerde yetki gaspları yapılmıştı. Milli eğitim bakanlığının yetki alanındaki konularla ilgili yetki gaspı yaparak karar alan dolayısıyla yasaları ve anayasayı tağyir, tebdil ve ilga edenler hakkında gereğini yapacak mısınız?