Can Dündar ve Erdem Gül gazetecilik yaptıkları için bugün hâkim karşısına çıktı. Duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT’in müdahil olma talebi kabul edildi.

Bunun hemen ardından CHP Milletvekilleri de mahkemeye yazılı olarak müdahil olma taleplerini ilettiler.

 

mudailllll

Davaya gizlilik kararı verildi. Milletvekillerinin salonu terk etmemesi üzerine mahkeme heyeti duruşmayı 1 Nisan’a erteledi.

Mahkeme salonunun çıkışında  “Yargılanmaya değil yargılamaya geldik” diyen Dündar, “Bu yargılamanın izlenmesini istemediler. Kapalı oturum kararı verdiler. Kapalı duruşmada muhtemelen yine bu davayı kamuoyundan gizlemek isteyecekler. Savunmamız duyulmasın isteyecekler. Bütün ele geçen belgeler ortaya çıkmasın isteyecekler. Baştan beri söyledik. Bunu bütün dünya gördü, duruşma artık bütün dünyanın gözü önünde yapılıyor” ifadesinde bulundu.

“HALKIN GERÇEKLERİ ÖĞRENME HAKKI İÇİN MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ”
Dündar, “Türkiye’de hukuk bağımsız olacak mı, yargı adaleti sağlayacak mı, basın özgür olacak mı? bunun duruşmasıdır. Onun için bu kadar önemsiyoruz. Çok sayıda milletvekili, avukat arkadaşımız bize destek verdi. Onların mahkemedeki varlığı bizi ne kadar mutlu ettiyse yargılamayı yapanları o kadar rahatsız etti. Bu rahatsızlık sonucu milletvekillerinin duruşmadan çıkarılmasını istedi heyet. Milletvekillerimiz kalmak isteyince Duruşmayı 1 Nisan’a erteledi. Ama mücadelemiz devam edecek. Sonuna kadar basın özgürlüğü için, yargı bağımsızlığı için, halkın gerçekleri öğrenme hakkı için mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.

“YARIM BİR ÖZGÜRLÜK YAŞADIK”
Erdem Gül de, “Can ile ikimiz 26 Şubat’ta tahliye olduğumuzda bu yarım bir tahliyeydi. Normal olarak tam bir özgürlük olması gerekirdi. Çünkü Anayasa Mahkemesi’nin kararıydı. Ama Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımayacaklarını söylemelerinden sonra biz adeta yarım bir özgürlük yaşadık bir ay. Dolayısıyla bir hafta daha yarım özgürlük var. Aslında Anayasa Mahkemesi kararından sonra bizim değil yargılanmak çoktan beraat etmemiz gerekiyordu. Çünkü gazetecilik hiçbir şekilde suç değildir. Müebbet hapis cezasıyla yargılanıyoruz. Biz, 1 Nisan’da geleceğiz yine Türkiye’nin en yüksek mahkemesi olan Anayasa Mahkemesi’nin kararını mahkemede savunacağız” diye konuştu.