Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Irak-Suriye tezkeresine “hayır” demesinin 14 maddelik gerekçesinin yankıları sürüyor.
Tezkereye en başından beri karşı olan CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, CHP’nin bu hamleyle, iktidarın sıkıştırdığı alandan çıktığını belirterek, “İktidarın bizi mahkum ettiği sınırda siyaset yapmayı doğru bulmuyoruz. Bu ‘hayır’ iktidarın bizi sıkıştırdığı alandan çıkmamızı sağladı ve ‘Kendimizi anlatamayız’ söyleminin de yanlış olduğuna işaret oldu. Bu özgüvenli siyasetin devam etmesi Türkiye’nin de önünü açacak” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Irak-Suriye tezkeresine ‘hayır’ demesinin yankıları sürüyor. Sınır ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan tezkere Genel Kurul’da oylanmadan önce parti olarak ‘hayır’ oyu kullanacaklarını açıklayan CHP, hükümete “Süreç içindeki tüm tezkereler bir yıl için çıkartılırken, bu son tezkere neden 2023 sonuna kadar uzanan iki yılı kapsıyor? Suriye’de 34 askerimizi şehit eden Rusya’ya nasıl bir karşılık verildi?” sorularının da olduğu 14 soru soru sorarak tezkereye neden ‘hayır’ dediklerini açıkladı.
Kılıdaroğlu’na ‘hayır’ de baskısı
Medyascope’un ulaştığı bilgilere göre Kemal Kılıçdaroğlu’na hem parti içinden hem parti dışından tezkereye ‘hayır’ oyu verilmesi için yoğun baskı yapıldı. CHP Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) ‘hayır’ görüşü ağır bastı.
Suriye ve Irak’a sınır ötesi operasyonunun iki yıl daha uzatılmasını öngören tezkere dün (26 Ekim) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edildi. Tezkereye Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve İYİ Parti “evet”, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve CHP ise “hayır” oyu verdi. Kemal Kılıçdaroğlu TBMM’de yaptığı konuşmada “Her şeyi bir tezkerenin içine koymuşlar, ‘Buna evet deyin’ diyorlar. Biz senin her dediğinin altına mühür mü basacağız?” diyerek tepki göstermişti.
“CHP’nin tezkereye ‘hayır’ demesi ciddi bir kırılma oldu”
Tezkere oylamasından önce CHP’de İlhan Cihaner ve Ali Şeker gibi isimlerin de içinde yer aldığı Gelecek İçin Sol Kanat, CHP’nin Irak ve Suriye tezkerelerine ‘hayır’ oyu vermesi için çağrı yapmıştı. Medyascope’a konuşan Şeker, “Biz zaten tezkereye ‘hayır’ diyeceğimizi açıklamıştık. İktidar uzun zamandır milli ve gayri milli söylemleriyle kendi iktidarının devamı için kriterler belirliyordu. Muhalefetin de bu yönde davranması için baskı kurup bunu başarıyordu. Bu kırıldı. CHP tezkereye ‘hayır’ diyerek ciddi bir duruş sergiledi ve bu Türkiye için önemli bir kırılma oldu. İktidarın çıkarlarıyla Türkiye’nin çıkarlarını bir tutmuyoruz. İktidarın bizi mahkum ettiği sınırda siyaset yapmayı doğru bulmuyoruz. Bu ‘hayır’ iktidarın bizi sıkıştırdığı alandan çıkmamızı sağladı ve ‘kendimizi anlatamayız’ söyleminin de yanlış olduğuna işaret oldu” dedi.
“İdlip’teki selefi örgütleri korumak Türkiye’nin işi değil”
CHP’nin tezkere hakkında iktidara yönelik sorduğu ve kamuoyuyla paylaştığı 14 sorunun önemli olduğunu belirten Şeker, şöyle konuştu:
“Tezkerede hangi yabancı askerin ne kadar süreyle ülkemizde kalacağının belli olmadığı bir madde var. İdlip’te birçok selefi örgüt var. Bunların uzantıları Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Bunlarla Türkiye’de de mücadele edilmesi gerekiyor. İdlip’teki selefi örgütlerin korunması Türkiye’nin işi değildir. İdlip’te şehit edilen 34 askerin hesabı dahi sorulmadı.”
“Parti tabanı ve ülkeden çok ciddi olumlu tepki aldı”
Tezkere süresinin iki yıl olarak belirlenmesine de tepki gösteren Ali Şeker, CHP’nin “hayır” demesinin hem partiden hem de birçok kesimden olumlu bir tepki aldığını ifade etti:
“Hükümet, tezkereyi iktidarın süresini uzatmanın aracı olarak kullanıyor. Bunu kabul edemeyiz. Partimizin ‘hayır’ oyu vermesi gerek parti tabanında gerek ülkede çok ciddi bir olumlu tepki aldı. Sempatiyle karşılandı.”
“HDP doğru yaptığında biz yanlış yapmak zorunda değiliz”
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tezkereye “hayır” diyen CHP için kullandığı “HDP ile CHP zillet ittifakı olarak cibilliyetlerinin gereğini yaptı” sözlerini de eleştiren Şeker, “HDP doğru yaptığında biz yanlış yapmak zorunda değiliz. Bu AKP için de geçerli. Doğrular kendi doğrularımızdır. Başkalarının ve ülkelerinin doğrularıyla buluşması bizi sevindiriri. AKP’nin de bu doğrulara gelmesi bizi mutlu eder” dedi.
“Amacımız tek başına iktidar”
“İYİ Parti’nin tezkereye ‘evet’ demesi Millet İttifakı’nda bir çatlamaya yol açar mı” sorusuna da yanıt veren Şeker, “Biz ayrı onlar ayrı bir parti. Türkiye 70 yıldır sağ iktidarlar tarafından yönetiliyor. Sağ politikalar Türkiye’de yağma, halkın sosyal haklarının elinden alındığı ve halkı açlık sınırının altına düşürmüştür. Bu ülkede yeniden bir sağ siyaset değil, kamucu bir anlayışla yönetilmeli. Seçim zamanı ittifaklar konuşulur ancak amacımız tek başına iktidar. Seçim zamanı farklı bir durum varsa bu da seçim döneminde konuşulur.”
CHP’nin tezkereyle ilgili hükümete sorduğu sorular ise şöyle:
1- Suriye’ye asker göndermek için ilk izin tezkeresini çıkardığımız 2014 yılında Suriye politikası neydi, bugünkü tezkere için yürütülen Suriye politikası nedir?
2 -Süreç içindeki tüm tezkereler bir yıl için çıkartılırken, bu son tezkere neden 2023 sonuna kadar uzanan 2 yılı kapsıyor?
3- Son tezkerelerde yer alan Fırat’ın doğusu vurgusuna ne oldu?
4-Barış Harekatı’nın ana hedefini oluşturan; Fırat’ın doğusunda “145 kilometre uzunlukta 30 kilometre derinlikte güvenli bölge”ye ne oldu?
5-Bizzat Milli Savunma Bakanı açıklamıştı; “güvenli bölge için mutabakat sağlanmıştı, Suriyeli mülteciler, bölgeye yerleştirilecekti”. Üzerinden 2 yıl geçti, güvenli bölgeye, Suriyeli mültecilerin taşınması projesine ne oldu?
6-Tezkerede atıf yapılan Astana sürecinde verdiğimiz taahhütlere ne oldu? İdlip’teki terör unsurlarını ayrıştırıp, temizleyebildik mi?
7-Astana sürecine dayanarak İdlip çevresinde kurduğumuz 12 gözlem kulesinin akıbeti ne oldu?
8-Gözlem kulelerinin kaç tanesini, hangi gerekçeyle boşalttık? TSK kontrolünde bulunduğu söylenen 5 gözlem kulesinin güvenliği nasıl sağlanıyor? Bu gözlem kuleleri için politikamız nedir?
9-Büyük önem atfettiğiniz M4- M5 otoyollarının güvenliği ne oldu? Askerlerimiz Rus askerleriyle birlikte devriye yapıyor mu?
10- Suriye’de 34 askerimizi şehit eden Rusya’ya nasıl bir karşılık verildi?
11-Son dönemde Suriye’de şehit edilen askerlerimizin kimler ve hangi odaklar tarafından katledildiği neden açıklanmıyor?
12-Suriye’de askerlerimizin yakılarak öldürülmesi talimatı veren IŞİD militanı Türkiye’de neden serbest bırakıldı?
13-IŞİD sadece Suriye’de mi hedef?
14-Tüm bu yaşananlar sonrasında; Suriye’den Türkiye’ye yönelik olası yeni göç dalgasına karşı sınırlarımızı nasıl koruyacağız? Hangi tedbirleri uygulayacağız? Bir planınız var mı?
Kaynak: Medyascope