Bazı medya kuruluşlarının hekimlere yönelik bilinçli karalama yaptığı iddiasına ilişkin
Geçtiğimiz günlerde, birçok ulusal ve yerel medya kuruluşu tarafından servis edilen bir haberde sezaryen ameliyatı sırasında karnında bant unutulduğunu iddia eden ve bu sebeple karnındaki çocuğundan vazgeçmeye zorlandığını belirten bir hasta ile avukatının ifadelerine yer verilmiş, tıbbi gerçeklerden uzak bu haber vesilesi ile Türk hekimlerine yönelik ciddi bir karalama kampanyası başlatılmıştır. İlgili kişi bir önceki sezaryen ameliyatı sırasında karnında unutulan bant nedeniyle şiddetli ağrılar çektiğini, hali hazırda devam eden gebeliğinin de bu nedenle sonlandırılmak istendiğini, avukatı ise karnında bant adı verilen yabancı cismin unutulduğunu bunun da doktorların ihmali olduğunu, müvekkilinin ve bebeğinin hayatını tehlikeye attığını, fiziki ve manevi acılara yol açtığını ifade etmiş, daha önce ameliyatı gerçekleştiren hekim aleyhine suçlayıcı ifadeler kullanmışlardır. Oysa haberde bahsi geçen “bant” tıbbi bir terim olan “amniyotik bant”ı ifade etmektedir. Amniotik bant, gebelik kesesi oluşumunda kese içerisinde gözlenen bir gelişme bozukluğudur ve hastanın daha önce gerçekleştirdiği sezaryen ameliyat ile ilgisi bulunmamaktadır. Hal böyle iken basın yayın kuruluşlarının ve özellikle de yandaş medya olarak ifade edilen havuz medyasının bu yalan haberi gerekçe göstererek Türk hekimlerine yönelik cahilce ve düşmanca bir tutum sergilemesi, hekime ve sağlıkçılara yönelik şiddetin arttığı, hatta ölümle sonuçlandığı günümüzde kabul edilebilir bir tutum değildir. Daha önce TRT’de yayınlanan Kuklagiller dizisinde doktora şiddeti olağan görüp mizah konusu yapan yayınlara şahit olduk. Gerçek habercilikle ve basın etiği ile hiçbir ilgisi olmayan bu habercilik ve yayıncılık anlayışı kamuoyunu hekimlere ve sağlıkçılara karşı kışkırtma gibi bir sonuca yol açmaktadır. Bu çerçevede;
- İlgili haberi servis eden ve yayınlayan basın kuruluşları hakkında herhangi bir işlem yapılacak mıdır?
- Bilimsellikten uzak, hekimleri ve sağlık çalışanlarını hedef gösteren, araştırmacı habercilik ve etik ilkelerine uymayan bir biçimde sunulan bu haberin hekimlere yönelen şiddeti arttıracağı, toplumda hekimlere yönelik olumsuz bir propagandaya sebep olacağı açıktır. Bu tür propagandaların tekrarlanmaması ve üzücü olaylara yol açmaması için ne gibi tedbirler alınması düşünülmektedir?
- İlerleyen zamanlarda benzeri yalan haberlerin önüne geçebilmek ve halkın gerçek haber alma özgürlüğünü teminat altına almak için ilgili meslek odalarından görüş alınması konusunda bir düzenlemeye gidecek misiniz?
- Yalan haber yapmayı alışkanlık haline getiren medya kuruluşları Türkiye’yi yalan haber konusunda dünya şampiyonu yaptı. Yalan haber konusunda dünya şampiyonu olunmasında sorumluluklarınızı yerine getirmemenizin payı olduğunu düşünüyor musunuz?