ALİ ŞEKER (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Konuşmama başlamadan önce, Sivas Başbağlar, Çorum, Maraş, Suruç ve Ankara Gar katliamı başta olmak üzere, katliamlarda hayatını kaybedenleri saygıyla anmak istiyorum. Bir daha böyle katliamların işlenebileceği bir ortam hâlinde tutan devlet görevlilerinin de görevini yapmasını talep ediyorum. Eğer organizasyonlar bu ülkede bu katliamları yapabiliyorsa birileri görevlerini yapmıyor, göz yumuyor demektir; göz yummadan bu katliamlar meydana gelmezdi.
Söz aldığım bu madde ilişiği kesilen öğrencilerin tekrardan öğretim hayatına geri dönmesiyle ilgili. Bu olumlu bir gelişme genel olarak, mutlaka eğitimin her şartta devam etmesine yönelik bizim de olumlu katkılarımız, desteğimiz var. Ama bu maddelerin içerisinde “irtibat ve iltisak” diye hep sevdiğiniz bir madde var. Eğer bir kişi bir suçtan dolayı tam hüküm giymediyse onu böyle bir tanımlamayla eğitim hayatından uzak tutamazsınız, kaldı ki hükümlü olsa bile sınavlarını kazanıp eğitim hakkı elde ettiyse eğitime devam edebilmeli.
Burada çok önemli bir nokta var: Sahte belgelerle kayıt yaptıran öğrenciler meselesi. Nedir? Türkiye’de okurken “Yurt dışında bir liseye uzaktan eğitimle ben kaydoldum.” diyor. Sahte bir belgeyle, gidiyor, mavi kart alıyor, yurt dışında çifte vatandaşmış gibi muamele görüyor ve bunun sonucunda gözde üniversitelere; ODTÜ’ye, Boğaziçine, Çapaya, Cerrahpaşaya hem de sınavsız kayıt yaptırabiliyor. Bir çete organizasyonu maalesef bu işi takip ediyor ve bu işe çocukları da alet ediyor. Bunlar da bunun kapsamından yararlanacaklardı, sahte belge nedeniyle ilişiği kesilen, kaydı silinenler de. Orada vicdanlı bazı kişilerin de devreye girmesiyle, bizim de uyarılarımızla olumlu bir düzeltme olacağını umuyoruz; umut ediyorum birazdan o önerge de geçer.
TUS sınavlarında daha önce sahtekârlık yapılıyordu; nasıl yapılıyordu? TUS’ta biz gece gündüz çalışıp sınavı kazanmaya çalışıyorduk, yurt dışına gitti geldi gösterilenler o sınavlara girmeden istedikleri bölüme, en yüksek puanlarla girilen bölümlere yığınla geldiler. Burada çalışıyorken, burada devlet memuruyken sanki yurt dışında da çalışmış, eğitimi yarım kalmış gibi… Böyle sahtekârlıklara müsaade edilmemeli, Türkiye Cumhuriyeti devleti bu işlere alet edilmemeli, Meclis de bu işe alet edilmemeli.
Gençler ekonomik sebeplerle eğitimlerini yarım bırakıyor, gençlerin mutlaka barınma sorunlarını çözmek gerekiyor, onlara verilen kredilerin bedelsiz hibe olarak verilmesi gerekiyor. Biz burada, Cengiz İnşaattan, Kalyondan, Kolinden alacaklarımızı, milyarlarca euro alacaklarımızı otuz, kırk yıl sonraya ötelenecek durumlara müsaade ediyorsak -ki hiçbirine müsaade etmememiz lazım ama- bir kişiye hak tanınacaksa, onu daha eğitim hayatının baharında o paraya ihtiyaç duyandan, daha işe bile yerleştiremediğimiz kişilerden hemen istememeliyiz; o gençlerden, o öğrencilerden bunu istememeliyiz. Bir yandan deniyor ki: “Herkese iş bulmak zorunda değiliz.” Ama o gençler okuduktan sonra o kredileri nasıl ödeyecekler, hayatlarını nasıl idame ettirecekler, nasıl yuva kuracaklar? Bunu dert etmeyen bir iktidar olduğu müddetçe bu sorunlar çözülmez ama biz bu sorunları çözmek için geliyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Her 5 öğrenciden sadece 1’ine yurt veriyoruz ve o çocuklar yüksek, fahiş kira fiyatlarıyla ev bulmak zorunda kalıyorlar; buna müsaade etmemek gerekiyor.
Biliyorsunuz, 500’den fazla yükseköğrenim kurumunun akademik itibar, fakülte ve öğrenci oranı, bilgi aktarımı, uluslararası fakülte ve uluslararası öğrenci oranı gibi 6 kriterle değerlendirildiği tabloda 1 tane bile üniversitemiz yok. Bu utancı yaşatmamamız gerekiyordu; bu durumda değildi Türkiye, daha önce bizim 2-3 üniversitemiz bu listeye girebiliyordu. Tıp fakültesi, diş hekimliği ve hukuk gibi bölümlere çok sayıda böyle sahte kayıtlar oldu, bunların sonlandırılması gerekiyor.
Biz “Hekimlerin özlük haklarını iyileştirelim.” dedik, iyileştirmediniz. Hekimler en değerli olan diplomalarını dahi yırtar hâlee geldiler. Artık hekimlere hak ettikleri göstergeleri vermemiz gerekiyordu, 6400’ü bile çok gördünüz bu düzenlemelerde.
Ambulans, itfaiye araçları köprüden geçerken para ödüyor… (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)