ALİ ŞEKER (İstanbul) – Şöyle, ben buraya beyaz önlükle gelmek isterdim ama sağlıkta şiddeti ve sağlıkta cinayetleri protesto etmek adına beyaz kask eylemi yapıyor sağlıkçılar; onlara destek olmak için beyaz kaskla geldim.
Sayın Başkan, bugün ne yazık ki bir kadını, bir sağlıkçıyı daha erkek şiddetine kurban verdik. Daha üç gün önce hamile hemşire yerlerde tekmelendi, saldıranlar serbest kaldılar ancak kamuoyu baskısıyla tutuklandılar. Bugün İstanbul Kartal’da hemşire Ömür Erez görevi başında silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Aile sağlığı merkezinde bir hemşire başından vurularak öldürüldü. Bu olay haberleştirilirken de TRT, maalesef, Ömür Erez’in hayatını kaybetmesine ısrarla “sosyal medyadan tanıştığı kişi” diyerek âdeta suçu Ömür Erez’e attı. Oysa, suçlu Ömür Erez değil, suç makinesine dönüşen ve 20 sabıka kaydı bulunan katilin sokaklarda serbestçe gezmesine izin veren adalet sistemi; böylesi bir suç makinesinin ateşli silahlara bu denli kolay erişebilmesine olanak tanıyan, görevini yapmayan İçişleri Bakanlığı ve yetkilileri; İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı kararnamesiyle çıkanlardır. Halkın vergisiyle görev yapan, daha önce sağlıkta şiddeti teşvik eden çizgi filmler üreten TRT, utanmazlığına, arsızlığına, rezil tutumuna maalesef devam ediyor.
Ömür Erez’e rahmet, yakınlarına sabır diliyor; kadın cinayetlerinin, sağlıkta şiddetin son bulması için yetkilileri ve Meclisi gerçekçi tedbirler almaya davet ediyorum.
Etkili bir sağlıkta şiddet yasası acil ihtiyaç. Daha önce bir yasa teklifi getirdiğimde o teklifi kabul etmediniz, çok daha gerisinde bir teklifle şu anda, Türkiye bu, sağlıkta şiddeti önlemeyi bırakın, resmen teşvik ediyor. Oysa, İçişleri Bakanı şöyle diyor: “En güvenli ülkeyiz.” “En güvenli ülke.” dediği ülkede her gün kadınlar öldürülmeye devam edebiliyor, bir kişi şehirler arası yolculuk yapıp silahla görev yerindeki bir hemşireyi öldürebiliyor.
Değerli milletvekilleri, faturalar bir bir gelmeye başladı vatandaşlara. Ücretle üç kuruş zam yaptınız, onu da elektrik faturasıyla, doğal gaz zammıyla, kazıklı köprü ve kazıklı otoyol zamlarıyla yine 5’li çeteye, yandaşlarınıza oluk oluk akıtıyorsunuz. Ambulanslar ve itfaiye araçları bile o paralı yollardan ücret ödemeden geçemiyor. İstanbul’da kimi sitelerde aidatlar asgari ücrete yaklaşmış durumda, siz ise “Emekli maaşını 2.500 lira yaptık, yetmez mi?” diyorsunuz. AKP sayesinde vatandaşın ev bark sahibi olması zaten hayaldi ama geçmiş dönemlerde ev sahibi olabilenleri bile kendi evinde ödedikleri elektrik, doğal gaz, internet, telefon ve aidat paralarıyla kiracı; kendi yurdunda yabancı hâline getirdiniz. Bir de diyorsunuz ki: “Gençler evlensin, en az 3 çocuk yapsın.” Çünkü size açlık sınırının altında çalışacak ucuz iş gücü lazım.
Parsel parsel satılıyor vatan bir yandan, vatandaşlık da satılıyor. Şimdi de hurda altına göz diktiniz bu getirdiğiniz kanun teklifiyle birlikte. Daha iki gün önce Resmî Gazete’de bir şey yayınlandı. 600 metrekarelik arsalar Özelleştirme İdaresi tarafından parsel parsel satılıyor. AKP’nin yarattığı karanlık, gençleri öyle bir umutsuzluk girdabına soktu ki gençler evlenip mutlu bir yuva kurmanın hayalini dahi kuramıyor. Toplam doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 iken 2020 yılında 1,76 çocuğa düştü. Bu oran yenilenme düzeyi olan 2,10’un çok çok altında. En kıymetli kaynağımız olan yetişmiş nitelikli genç nüfus yurt dışına giderken artık tarımda da sanayide de hastanede de üniversitede de fabrikada da çalışacak genç bulamayacağız.
Değerli milletvekilleri, hekim bir milletvekili olarak üzülerek uyarmalıyım ki yaşanan bu enflasyonlu süreç, gıda fiyatlarındaki bu aşırı artış, inanılamayan, korkutan yokluklar gebelerde, bebeklerde ve çocuklarda protein eksikliğine, malnütrisyona yani beslenme yetersizliğine yol açıyor. Gelecek nesillerimizin sağlıklı, gürbüz, zeki birer vatandaş olarak yetişmesini arzu ediyorsak bir an önce bu gidişata dur demeliyiz. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun Sayın Şeker.
ALİ ŞEKER (Devamla) – Esnaf süt, yoğurt, dondurma dolaplarını artan elektrik faturaları yüzünden iade etmeye başladı. Artık her yerden süt, her yerden süt ürünleri alamayacağız.
Gençler başta olmak üzere toplumu ilgilendiren bir diğer konu da kâğıt zamları. Artık gençler üniversite sınavına girerken okulda ek ders olarak, ek kitap olarak sundukları kitapları artık alamıyor, bu fahiş zamlardan dolayı, SEKA’yı kapatmanızdan dolayı. Artık bizim gençlerin önünü açmamız gerekiyor, onun için de gençlere özgür bir Türkiye’yi birlikte yaratmamız gerekiyor. Bunun için de bir an önce seçime gitmemiz gerekiyor. Artık yeter, erken seçim, hemen seçim diyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)