ALİ ŞEKER (İstanbul) – Şimdi, bu düzenleme ne getiriyor? Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği maddeyi “müsteşar” yerine “Sağlık Bakanı Yardımcısı” yapmışlar. Bu, Anayasa Mahkemesi kararını dolanmak demek. Bu bir daha iptal olacak. Biz niye boş işlerle uğraşalım? Biz iptal edilecek bir maddeyi niye buradan çıkaralım? Mütevelli heyeti diyor ki “Sağlık Bakanının seçtiği bir üye.” Bu üyenin vasfı ne? Bakkal mı; bu, yoldan geçen herhangi birisi mi, şoför mü ya da bir profesör mü, o konuda uzmanlığı olan bir kişi mi? Yani bunun hiçbir tanımlaması yok. “YÖK tarafından seçilen, profesör unvanına sahip bir üye.” Burada üyenin en azından sıfatını, vasfını ortaya koymuş. “Sağlık bilimleri enstitüsü başkanlığı yönetim kurulunca belirlenen sağlık bilimleri üniversitesi dışından bir üye.” Yani bunların “bir üye” olmaktan başka nedir vasıfları? “Toplam 5 üyeden oluşur” diyor. Şimdi, burada getirdiğiniz düzenlemede de -hani biz “Özerk olsun üniversiteler.” diyoruz- şimdi Bakan, YÖK ve sağlık bilimleri enstitüsü başkanlığı yönetim kurulu tarafından yani üç başlı bir yapı. Kendi başına idare etmesi gereken bir yer, üç tane kazığa bağlıyoruz “Aman, sakın bir yere kımıldama.” diye. Yani biz “İlk 500’e üniversite girmiyor.” diye dert ediyoruz, üzülüyoruz. Üniversitelerimizi özerk bir hâle getirip vasıflı mütevelli heyetler tarafından yönetilmesini sağlamak dururken biz hiçbir vasıf kriterleri belirlenmemiş bir kanunu burada düzenleyerek son 500’e aday üniversiteler yaratmaya çalışıyoruz. Biz burada nitelikli bir üniversite bekliyorsak bu üyelerin de vasıflarının doğru olarak belirlenmesi, o mütevelli heyetlerin de doğru iş yapmasına olanak tanır. Daha balık baştan kokmasın, bunlarla ilgili düzenleme yapalım ve Anayasa Mahkemesinin o iptal kararına gerekçe olacak bir düzenlemeyi buradan beyhude bir şekilde çıkarmayalım diyorum.
Teşekkür ediyorum.