“Başta alkışlayanlar meslek hastalığı yasasını çıkarmıyorlar”

HDP’li Dr. Necdet İpekyüz, İYİ Partili Dr. Arslan Kabukçuoğlu ve CHP’li Dr. Ali Şeker, COVID-19’un meslek hastalığı kabul edilmesinin önündeki tek engelin iktidar olduğunu söylüyor.

COVID-19 nedeniyle hayatını kaybeden ya da malul olan sağlık çalışanlarının kanundaki “meslek hastalığı” hükmünden yararlanabilmesi için aranan illiyet (nedensellik) bağı hala tartışma konusu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve sendikaların yoğun emekleri sonucu aralık ayında COVID-19 meslek hastalığı kabul edildi. Ancak, “illiyet bağı” şartı getirildi. Yani sağlık emekçilerinin COVID-19’a görevdeyken yakalandığını ispat edilmesi istendi.

Dönemin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise, konuya ilişkin “Evde hastalananlar var, nasıl meslek hastalığı kabul edelim?” dedi.
130 ülkede meslek hastalığı kabul ediliyorken, Türkiye’de niçin illiyet bağı aranıyor, yasalar engel mi, sorun nedir? Muhalefet partisinin hekim milletvekilleriyle konuştuk.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Dr. Necdet İpekyüz, İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Dr. Arslan Kabukçuoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker,  COVID-19’un meslek hastalığı kabul edilmesinin önündeki tek engelin iktidar olduğunu söylüyor.

“İlliyet bağı aranması anlamsız”

Arslan Kabukçuoğlu: Meslek hastalığı sayılsın hem de hayatını kaybedenler şehit sayılsın diye kanun tekliflerim, araştırma önergelerim, soru önergelerim var. Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Sağlık çalışanları bu pandeminin içinde oldukları için hayatını kaybediyorlar. Sağlık çalışanlarında hastalık en az yüzde 10, toplumdakinden çok daha fazla ve hayatını kaybedenlerin sayısı da çok fazla. Durum böyleyken illiyet bağı aranması çok anlamsız. Hükümet biliyor ki, sağlık çalışanları greve gitmeyecek ‘biz çalışmıyoruz’ demeyecek o nedenle bir şey yapmıyorlar.

İtalya, Almanya, Belçika, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika ve Malezya dâhil 130’a yakın ülkede COVID-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edildi. Dünya Çalışma Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü de COVID-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Sağlık çalışanları zaten her koşulda çalışıyor düşüncesiyle haklarını gasp ediyorlar. Yasal hiçbir engel yok, yorum meselesi. Şu an Türkiye’de hastanelerin hepsi pandemi hastanesi, olmayan yer yok. COVID-19 hastaları bütün hastanelerde var ve sağlık çalışanları buralardan alıyorlar hastalığı, nasıl illiyet bağı arıyorsunuz. Emekli doktorlardan illiyet bağı arayabilirsin ama diğer sağlık çalışanlarından nasıl illiyet bağı ararsınız?

“Saçma gerekçeler öne sürüyorlar”

Saçma sapan bir gerekçe öne sürüyorlar, söyleyecek bir şey bulamıyorlar böyle saçma gerekçeler öne sürüyorlar. Ortada kanunlarda var, kanunlara da aykırı hareket ediyorlar. Diş hekimleri filyasyona çıkarılıyor. Görevlendirme yapan Bakanın kendisi, bu kadar vurdumduymazlık olmaz.

“Tüm doktorlar branşları dışında çalışıyor. Dağ başında mı alıyorlar hastalığı, hastalardan alıyorlar? Garantili köprülere para veriliyor ama hayatını kaybeden insanların ailelerine bir şey verilmiyor, vicdansızlık başka bir şey değil.

“Önünde hiçbir engel yok”

Necdet İpekyüz: Meslek hastalığı kabul edilmesinin önündeki tek engel iktidarın kendisi ve yaklaşımı. İktidarın tercihleri ile toplumun büyük çoğunluğunun tercihleri arasında fark var. Esnaf sıkıntı yaşıyor, halk geçim sıkıntısı yaşıyor, işsizlik artıyor ama elektrik şirketlerine 3 milyar yardı düşünülüyor. Yani tercihleri farklı, COVID-19’un da meslek hastalığı kabul edilmesinin önünde hiçbir engel yok ve çok kolay yapılacak bir şey.

“İlliyet bağı ile zorlaştırıyorlar”

“İstedikleri her hangi bir konuyu hemen Meclis’e getirip, komisyonlarda görüşüp Genel Kurul’a getirebiliyorlar. 27. Dönem başladığından beri çıkan yasaların hepsi iktidarın getirdiği teklifler, bir tanesi hariç. İstanbul’da bir hekimin başından vurularak hayatını kaybetmesinin ardından sağlıkta şiddet düzenlemesi getirildi.

“Bunun dışındakiler yasa teklifleri iktidar tarafından getirildi ve çıkarıldı. Niçin illiyet bağı ile zorlaştırıyorlar, çünkü muhalefetin istediğini değil, kendi istediklerini yapmak istiyorlar. Sağlık çalışanları toplumu yaşatmak için birçok eksikliğe rağmen toplumun yanında oluyorlar.

“Bakanlık sıcak bakmıyor”

“Hayatını kaydedenlerin sayısı 400’ü geçti, en başta alkışlayanlar yasayı çıkarmıyorlar. Sağlık Bakanlığı’nda Plan Bütçe Komisyonu’nda sordum, ‘nasıl bir engel var’ dedim. Bakan Fahrettin Koca, yasanın çıkartılmasını istediğini söyledi. ‘Meclis’in bu konuda görev almasını istiyorum’ dedi. Bunu söyleyen bir Bakan aynı zamanda hekim, neler yaşandığını çok iyi biliyor fakat sistemin başı sarayın kendisi, saray karar veriyor. Ve Çalışma Bakanlığı, sıcak bakmıyor.

“Sayı çok yüksek değil”

Ali Şeker: 400 aşkın sağlık çalışanı COVID-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Hak kaybına uğrayan sağlık çalışanı sayısı ise; 1500-2000 bin kişidir daha fazla değil. Sayı çok yüksek değil, çok büyük bir maliyeti yok. Memur olanların bir kısmı iktidarın belirlediği çerçeveden yararlanabiliyor ama SGK kapsamında olan sağlık çalışanları yararlanamıyorlar.

“Kanuni bir düzenleme istedik”

“Biz mevcut düzenlemenin yeterli olmadığını bildiğimiz için kanuni bir düzenleme yapılmasını istedik. Fakat kanun teklifi görüşülmüyor. Soru önergeleri verdik, kaç sağlık çalışanı hayatını kaybetti, ne kadar kişi hastalandı fakat cevap verilmedi.

“Bir gün içinde enerji şirketlerine bütçeden para aktarılıyor ama halkın hayatını kurtarmak için kendi canlarından olan sağlık çalışanlarından illiyet bağı aranıyor. Bu da sağlık çalışanlarına ne kadar önem verdiklerini gösteriyor.

Meslek hastalığı nedir?

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 14’üncü maddesinde meslek hastalığı sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri olarak tanımlanıyor. İlliyet ise nedensellik anlamına geliyor. Bir hastalığa yakalanan bireyde hastalığın meslek yüzünden ortaya çıkması bir illiyet teşkil ediyor.

COVID-19 da 18 Aralık 2020 tarihinde Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı bir genelge ile meslek hastalıkları ve benzer şekilde vazife malullüğü kapsamına dahil edildi. Ancak genelgede illiyet bağı şartı da vurgulandı.

İlliyet bağı nedir?

“İlliyet bağı; meydana gelen zarar ile kişinin davranışı arasındaki doğrudan bağlantı olup anlaşılması açısından kısaca nedensellik bağı şeklinde de ifade edilebilir.

Sağlık çalışanlarında meydana gelen zararın çalışmaları sırasında hastane ortamında ortaya çıktığının kanıtlanması gerektiği anlamına geliyor. Mesela hastanede vazifesi sırasında gerekli maske ve eldiven kullanım kurallarına uymayan sağlık çalışanının vazife sebebiyle değil vazifeyi ihmal sebebiyle COVID-19’a yakalandığı kabul edilerek vazife malullüğü için illiyet bağı kurulamayacak

Kaynak: Bianet