03/07/2019 tarihli Genel Kurul konuşması

Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı: 2
Birleşim: 97
Tarih: 03/07/2019

CHP GRUBU ADINA ALİ ŞEKER (İstanbul) – Sayın Başkan, dün Diyadin’de yaşananları kabul etmek mümkün değil. Daha öncesinde “millî irade” diyerek iktidara gelenler, yüzde 70 oy alan varken yüzde 20 alana mazbata verdiler; beğendiği kişi kazanmayınca beğenmediğinin mazbatasını vermediler; “KHK’liler aday olabilir ama seçimi kazandığı takdirde mazbatayı vermem.” dediler; mazbatayı verdiklerinin de dün Diyadin’de ellerini kollarını bağladılar. Bu ellerini kollarını bağlama anlayışı ANAP zamanında vardı, Anavatan Partisi zamanında vardı, “Siz belediye başkanlarını seçerseniz, biz elini kolunu bağlar iş yaptırmayız.” demişlerdi. Bu millet, o anlayışı merkezî idareden bu millet gönderdi; dedi ki: “Sen benim irademe ket vuramazsın, saygı duymak zorundasın.” Ve o anlayış Türkiye siyasetinden silindi. Ellerini kollarını bağlamak için o ipi eline alanlar ipin ucunu kaçırınca bir daha bağlayacak ip bulamadılar, siz de insanların elini kolunu bağlayacak ip bulamayacaksınız; mutlaka demokrasiye dönmeniz lazım, sandığa saygı göstermeniz lazım.

Polislerin bu davranışları sadece belediyelerde olmuyor; Çorlu tren faciasında yakınlarını kaybedenler Anayasa Mahkemesine başvurdular ve orada siz onları polis zoruyla darbettiniz, Meclise gelmek isteyen kadınları kapının önünde darbettiniz, “Ölüyoruz.” diyen havalimanı işçilerini şantiyelerinde darbettiniz. Bunlar millî iradeye darptır. Avukat “Trafikte sıkıştık, bunu yapamazsınız.” dedi, darbettiniz. Bu otoriterleşen anlayışınız sizi hızla iktidardan uzaklaştırıyor. Bu uzaklaştırma bizim işimize gelse de bu zulmü yapmayın bu millete, bu anlayışınıza son verin. Kuvvetler ayrılığını tekrar hayata geçirelim; eksiklikleri giderilerek parlamenter sistemi, kontrol ve denetleme mekanizmalarını tekrar bu ülkede hâkim hâle getirelim.

Çağdaş şiirimizin değerli şairi Küçük İskender’i, Derman İskender Över’i kaybettik; saygıyla anıyorum, Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. “Dünyanın sabıka kaydını şairler tutar.” diyen, “Ben öldüğümde ‘Böyle bir adam iyi ki bu dünyada yaşadı.’ diye sevinsinler, eğlensinler.” diyen Küçük İskender geçti bu dünyadan. “Gücü yetenler şiire iltica etsin, hele imkânı olanlar tez zamanda. Son sözüm de bu olsun.” diyen Küçük İskender aramızdan ayrıldı. “Ben mi iyileşmeyen yarayım, herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.” dedi Küçük İskender. Artık soralım: İyileşmeyen, kanayan yarayı, Kürt sorununu bu Mecliste konuşalım ve çözelim. Şiddeti değil, demokratik siyaseti hâkim kılalım.

Ülkeyi bölüyorsunuz. Sınırdan geçer gibi belediyelerin etrafına çit örüyorsunuz…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Toparlayın…

ALİ ŞEKER (Devamla) – Bu ülkede belli bölgedeki belediyelerin etrafını çitle çeviriyorsunuz, güvenlik kuvvetleri aramadan sonra geçiriyor, aynı başka bir ülkenin sınırından geçer gibi. Hâlbuki Avrupa’da insanlar sınırlardan ellerini kollarını sallayarak geçiyor ama Türkiye’de, maalesef, bir bölünme var; bölen de bu ülkeyi yönetenler ve polis devleti hâline getirmek isteyenler. Kendi ülkesinde kendi belediyesine sanki bir yabancı ülkeye geçermiş gibi geçirilmek bu ülkenin hak ettiği bir uygulama değil. Bu bölücü anlayışa bir an önce son verin.

Meclisi de Kürt sorununun çözümü konusunda üzerine düşeni yapmaya davet ediyorum. Bu ülke daha fazla kanamasın, bu ülke evlatlarını daha çok kaybetmesin.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/genel_kurul.cl_getir?pEid=79307