CHP Milletvekili Ali Şeker ve arkadaşlarından, dün cemaat savcılarına dünyayı gezdirip bugün askeri arazilere talip olan  Ağaoğlu’na kanun engeli:
 
Askeri okullar ve kışlalar Ağaoğlulara değil, Halka açılmalı
CHP İstanbul milletvekilleri Dr. Ali Şeker, Eren Erdem, Selina Doğan, Onursal Adıgüzel, Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara, Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, 15 Kasım darbe girişiminden sonra kanun hükmünde kararname ile kapatılan askeri okulların kamu okullarına ve kamu üniversitelerine devri ve kapatılacak veya taşınacak askeri kışlaların yeşil alan ilan edilmesi için kanun teklifi verdi.
Verilen kanun teklifi ile kapatılacak veya şehir dışına taşınacak olan askeri kışlaların yeşil alan ilan edilmesi öngörülüyor. Bu alanlarda rekreasyon amaçlı günübirlik tesis ve sosyal alanların yapılması, ilçe ve il veya büyükşehir meclislerinin oybirliği ile alacağı karar şartına bağlanıyor. Yine kanun teklifine göre, olağanüstü hal kapsamında çıkartılan kanun hükmünde kararname ile kapatılan harp akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okullarının binaları tarihi değerlerinin korunması şartıyla kamu okullarına ve kamu üniversitelerine devrediliyor.
Askeri okulların kapatılmasından sonra söz konusu okulların ve şehir içlerindeki askeri arazilerin rant ve beton lobisinin iştahını kabarttığını, kışlaların arazilerinin paylaşıldığına dair iddialar dolaştığını belirten Dr. Ali Şeker kentlerin simge yapıları haline gelen askeri okulların ve kışlaların halkın ortak malı olduğunu, beton denizleri içinde birer vaha durumundaki kışla arazilerinin korunması gerektiğini söyleyerek, “Halkın ortak malı dün cemaat savcılarına dünyayı dolaştıran Ağaoğlulara değil, halka açılmalı” dedi.
Sembol Yapıların Tarihi Değeri Korunmalı
Uzun yıllardır verdikleri hizmetler, konumları ve tarihi dokuları ile Kuleli Askeri Lisesi, Heybeliada Deniz Lisesi, Selimiye Kışlası gibi yapıların İstanbul için sembol yapılar haline geldiğini ve bu tarihi dokuların olduğu gibi korunması gerektiğini söyleyen Şeker, askeri okulların kamu okullarına ve kamu üniversitelerine devredilmesi ve kamunun kullanımında kalması gerektiğini belirtti.
Kanun teklifi hakkında açıklamalarda bulunan Ali Şeker “Kuruldukları zaman şehir dışında yer alan ancak kentlerin gelişimi nedeniyle şehir merkezlerinde kalmış bulunan askeri kışlalar ve yerleşkeler için 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında bazılarının kapatılacağı ve bazılarının şehir dışlarına taşınacağı devlet yetkilileri tarafından çeşitli toplantılarda açıklandı. Askeri kışlalar özellikle Büyükşehir sınırlarında beton denizleri içerisinde birer vaha konumundadır. Vatandaşların “iyi ki askeriye var buralar yeşil kaldı” dediği birçok alan askeri yerleşim alanlarıdır. İstanbul’da Hasdal kışlası, Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığının bulunduğu kışla hem konumları hem arazilerinin büyüklüğü ile emlak spekülatörlerinin hedefi halindedir” dedi.
Dr. Ali Şeker verdikleri kanun teklifinin gerekçesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Anadolu ve Rumeli toprakları, Çanakkale ve Kurtuluş savaşında şehit olan atalarımızın döktükleri kanlarla sulanmış ve ortak vatanımız halini almıştır. Askeri okullar, kışlalar ve arazileri bu toprakları vatan yapan şehitlerimizin, 15 Temmuz darbe girişiminde vücutlarını demokrasi düşmanlarına siper edip hiç düşünmeden bu vatan uğruna şehit olan 240 vatandaşımızın ve 80 milyon yurttaşımızın ortak değerleridir. Geçmiş yıllarda kamuya ait kimi yapıların ve arazilerin çeşitli vakıf ve derneklere devredilmesi deneyimlerinde de görüldüğü gibi özellikle 12 Eylül Askeri darbesi sonrasından başlayarak döneminin iktidarlarına yakın dernek, vakıf veya zümrelere yasalara uydurularak dahi olsa verilen alanlar kamunun kullanımından çıkmış, vatandaşın ortak kullanımına yasaklanmış, ortak değer olma vasfını kaybetmiştir. Kapatılacak, şehir dışına taşınacak askeri kışla ve okul arazilerin ortak ve doğal alan olmaktan çıkarılması şehitlerimizin vicdanını sızlatacak kötü bir adım olacaktır.
Türkiye’nin önemli bir sorunu olan çarpık kentleşme sonucunda, şehirlerin nefes alabildiği nadir alanlar askeri alanlardır. Kentlerde yaşayan nüfusun her geçen gün artması ve düzensiz göç hareketlerinin beraberinde getirdiği çarpık kentleşmenin yüksek oranda yeşil alan tahribatına yol açtığı dikkate alındığında, söz konusu askeri alanların yeşil alan ilan edilmesi ile birlikte şehirlerde yaşayan insanların nefes alması, sosyal yaşam alanlarının artmasıyla psikolojik ve sosyal olarak rahatlamasına katkı sunulmuş olacaktır, bu da gelecek kuşakların sağlıklı bireyler olarak yetişmesine önemli katkı sunacaktır.”