Hrant Dink, BirGün Gazetesi Ankara bürosu önünde anıldı.

Hrant Dink, katledilişinin 10’uncu yılında Ankara’da da çeşitli etkinlikler anıldı. BirGün Gazetesi Ankara bürosu önünde yapılan anmada, Hrant’ın bir arada yaşam ve barış vasiyeti için mücadele çağrısı yapıldı. Dink’in vurulduğu saatte yapılmak istenen anmaya ise polis müdahale etti.
Gazetenin Ankara bürosu önünde yapılacak anma nedeniyle bina önüne çok sayıda TOMA, gözaltı araçları, köpekli polisler gelmesi dikkat çekti. Polisler Valilik kararı doğrultusunda anmaya izin verilmeyeceğini söyledi. Ancak yapılan görüşmelerin ardından BirGün Gazetesi önünde bir açıklama yapılarak Dink anıldı. Anmaya CHP Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Ali Şeker ve Onursal Adıgüzel ile TMMOB Başkanı Emin Koramaz da katıldı. Burada konuşan BirGün Gazetesi Ankara Temsilcisi Yaşar Aydın, “Bundan tam 10 yıl önce dostumuz, arkadaşımız, kardeşimiz, yoldaşımız Hrant katledildi. Bugün anlıyoruz ki devlet gözetiminde ve devlet desteği ile katledilmiş. 10 yıldır süren mahkemeler tam bir komedi, hala devam eden mahkemelerde adalet gelmemeye devam ediyor. 10 yılda bir arpa boyu yol alınamadı. Ama Hrant’ın dostları, yoldaşları, arkadaşları unutmadı ve süreci devam ettirmek için çaba sarf ediyor” dedi.

Meclis’te devam eden Anayasa değişikliği görüşmelerini hatırlatan Aydın, “Hrant’ı anmak, Hrant’ın mücadelesine yoldaş olmak bugünün Türkiye’sine ‘hayır’ demekten ve Hrant’ın doğru düşüncelerine ‘evet’ demekten geçer. Bu kavga Hrant’ın öldürülmesi ile bitmedi, devam edecek” diye konuştu.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şube yöneticisi Cem Gurbetoğlu da, “Hrant Dink halkların kardeşliğini, barışı savunan bir gazeteciydi, o gün de gazeteciliğin barıştan kardeşlikten yana bir dil oluşturması gerektiğini söylüyorduk, bugün de söylüyoruz. Cinayetin arka planını araştıran gazetecilerin yargılandığını biliyoruz. Dink cinayetinin arkasında bir ihmal olduğunu haberleştiren gazeteciler yargılandıysa, bugün de 10 Ekim katliamının ardında bir ihmal olduğunu haberleştirenler yargılanıyor. Ahmet Şık’ın deyimi ile o gün ‘dokunan nasıl yandıysa’, aynı isimlere dokunanlar bugün hala yanıyor. Türkiye’de suikastlerin, katliamların yaşanmaması için gazetecilerin gerçekleri yazabilmesine ihtiyaç var” dedi.

Kaynak: (Ankara/EVRENSEL)