Aşağıdaki sorularımın Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Anayasanın 98inci ve İçtüzüğün 96’ıncı maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
7 Haziran seçimlerinden hemen önceki Diyarbakır patlamasından başlayarak, ülkemiz yoğun bir şiddet sarmalının içerisine girmiştir. Ülkemizi ve yaşadığımız coğrafyayı büyük bir terör dalgası sararken Hükumetin yanlış dış politikaları ülkemizi terör ithal eden bir ülke konumuna getirmiştir.
Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara Gar, Ankara Merasim Sokak, Ankara Güvenpark-Kızılay, İstanbul Sultanahmet ve şimdilik son olarak Taksim İstiklal Caddesinde canlı bomba eylemleri yaşanmış, bu eylemlerde yüzlerce insan hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. Anayasa’nın 87. Maddesinde tarif edilen siyasi sorumluluğu ise maalesef hiç bir yetkili üstlenmemiştir. Bizzat sorumlu olan İçişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, emniyet müdürleri, valilerden hiç biri istifa etme gereği duymak bir kenara ihmalleri olduğunu dahi kabul etmemiş, terör olaylarını kınamakla geçiştirmişlerdir.
Brüksel’de yaşanan katliamda, katliamı gerçekleştiren Brahim el Bakraoui’nın 14 Haziran 2015’te Gaziantep’e geldiği, 14 Temmuz’da yanında bulunan bir Alman vatandaşıyla sınır dışı edilerek kendi istekleri üzerine Hollanda’ya gönderildikleri, Belçikalı ve Alman yetkililerin bu kişilerin “yabancı terörist savaşçı” oldukları yönünde uyarıldıkları bazı basın-yayın organlarına konu olmuştur. Reuters’a konuşan üst düzey bir Türk yetkili, Bakraoui’nin ikinci defa ülkemize giriş yaptığını ve 25 Ağustos 2015’te tekrar sınır dışı edildiğini açıklamıştır. Ülkemiz tehdit altındayken, “yabancı terörist savaşçı” olarak sınır dışı edilen Brahim el Bakraoui’nin canlı bomba eylemini gerçekleştirebileceği Türkiye’ye tekrar girebilmiş olması, büyük bir ihmal zinciri olduğunu apaçık göstermektedir.
Uluslararası gönüllü sivil bir organizasyon olan Anonymous’un “Islamic State Organization Structure of Turkey Part V ismiyle derlediği 35 sayfalık dosyada Türkiye’den İŞİD’e katılan ve/veya destek veren birbiriyle ilişkisi olan toplam 336 kişi bulunmaktadır.19 Mart 2016 tarihinde Taksim İstiklal Caddesi’nde yaşanan canlı bomba patlamasını gerçekleştiren Mehmet Öztürk isimli terörist Anynmous’un hazırladığı bu dosyadaki 336 kişiden birisidir.
Bu noktalardan hareketle;
- Anonymous’un teknik takip yeteneği ve sosyal medya taraması ile elde ettiği bu bilgiler, devletin istihbarat kaynaklarında bulunmakta mıdır, benzeri çalışmalar yapılmakta mıdır?
- Söz konusu dosyada yer alan 336 kişilik listeye rağmen, emniyetin terörle ilişkili arananlar listesinde IŞİD”le bağlantılı olarak neden sadece 23 kişi yer almaktadır?
- Anonymous’un teknik takibine ve sosyal medya taramasına takılan “ancak emniyetin dikkate almadığı, 336 kişinin belli başlı ikamet illeri arasında İstanbul’da 41, Ankara’da 54, Konya’da 48 kişi bulunmaktadır. Bunlara ilişkin önleyici bir tedbir çalışmanız var mıdır? Var ise bu kapsamda kaç kişi hakkında ne tür işlemler yapılmıştır?
- Güvenpark’da yaşanan katliamdan önce Amerika ve Almanya büyükelçilikleri gerekli istihbaratı sağlayıp kendi vatandaşlarını muhtemel bir terör saldırısına karşı uyarırken, Türk vatandaşlarına sahip çıkacak istihbarat ve güvenlik birimleri neden görevlerini yerine getirememektedir?
- Valiliklerin ve güvenlik güçlerinin son dönemde yakalanan İŞİD Militanları ile ilgili verilmiş olan bilgiler derlendiğinde aylık ortalama 600 militanın yakalandığı iddia edilirken,
- Genelkurmay Başkanlığı 1 Ocak 2015 ile 21 Şubat 2016 tarihleri arasında yani toplam 14 ayda sınırda yakalanan İŞİD Militanı sayısını 1220 olarak açıklamıştır. Bu veriler ışığında iktidar döneminizde kamu kurumlarının basına açıkladığı bilgiler arasında ciddi tutarsızlıklar olduğu açıkça gözlenmektedir. Devlet kurumlarına güveni sarsmakta olan bu tür çelişkiler neden kaynaklanmaktadır, çelişkili açıklamaların tekrarını engellemek adına ne gibi çalışmalar yapmaktasınız?
- Brahim el Bakraoui adlı bombacının ülkemizden “yabancı terörist savaşçı” sıfatıyla sınır dışı edildiği halde ülkemize tekrar girişine neden müsaade edilmiştir? Yerli yabancı kişilerin ülkemiz üzerinden İŞİD Terör Örgütü’ne katılmalarına ve sınır geçişini organize eden kişilere karşı kolluk kuvvetleri ne gibi önleyici tedbirler almaktadır, bu tedbirler neden dolayı yetersiz kalmaktadır?