CHP İstanbul Milletvekili ve Sağlık, Aile ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Dr. Ali Şeker, 3. Havalimanı inşaatında iş cinayetleri ardı arkası kesilmeden devam ederken son olarak bir işçinin cansız bedeninin rögar içerisinde bulunduğu iddialarını Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt SELÇUK tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesi ile Meclis gündemine taşıdı. Şeker akıbeti belirsiz işçileri hatırlatarak “3. Havalimanı inşaatında çalışırken kaybolan, akıbeti belirsiz başka işçiler var mıdır?” sorusunu yöneltti.
7 Haziran 2014 tarihinde temeli atılan 3. Havalimanı inşaatının Kuzey Ormanları başta olmak üzere, çevreye ve doğaya verdiği zararın yanında, insanlık dışı çalışma koşulları ile de kamuoyunda sıkça tartışma konusu olduğunu söyleyen Şeker, “Böyle bir proje yapılırken bir can kaybının bile söz konusu olmayacağı tedbirler alınmalıydı. Ben 3. Havalimanı inşaatında yaşanan iş kazaları ve iş cinayetleri konusunda 3 yıl önce dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na verdiğim soru önergesi ile yetkilileri tedbirli olmaları konusunda uyarmıştım. Ancak vermiş olduğum soru önergesine “3. Havalimanı inşaatı ‘büyük inşaatlarda iş sağlığı ve güvenliği bakımından programlı teftiş’ faaliyetleri kapsamında teftişe alınmıştır” cevabı verilerek, konunun ciddiyeti göz ardı edildi” dedi.
4 Yılda En Az 38 Ocağa Ateş Düştü
“Aradan geçen sürede tüm uyarılarımıza rağmen, sadece 3. Havalimanı inşaatı yükselmemiş, beraberinde 38 işçinin mezarı da yükselmiş, en az 38 ocağa ateş düşmüştür” diyen Şeker, Havalimanı açılışının siyasi gerekçeler ile 29 Ekim 2018 tarihine yetiştirilmeye çalışıldığını, bu durumun da işçilerin iş güvenliğinin ve sağlıklarının, hayatlarının hiçe sayıldığını söyledi.
Haklının Güçlü Olduğu Değil, Gücün Haklıyı Ezdiği Bir Dönemden Geçiyoruz
Şeker, barınma ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi yönündeki taleplerin de bugüne dek dikkate alınmadığını hatırlatarak “Son olarak, kötü çalışma koşullarını protesto eden işçiler gece yarısı baskını ile gözaltına alınıp tutuklandı. Maalesef haklının güçlü olduğu değil, gücün haklıyı ezdiği bir dönemden geçtiğimiz için, haklı taleplerine rağmen işçiler hapiste tutulmaya devam ediyor” dedi. Protesto eden işçilerin iktidara yakın medya kuruluşlarınca vatan hainliği ile suçlanmasının ardından; geçtiğimiz günlerde, havalimanı CEO’sunun “işçiler haklıydı” açıklamasının ulusal medyada yer bulduğunu söyleyen Şeker, havalimanı inşaatında çalışan bir işçinin cesedinin rögar içerisinde bulunduğu iddiasının yeni havalimanı inşaatında yaşanan olumsuz çalışma koşullarına ilişkin endişeleri tekrar gündeme getirdiğini belirtti.
Şeker önergesinde aşağıdaki sorulara yanıt istedi:
- 3. Havalimanı inşaatı sırasında bir işçinin cansız bedeninin rögar içerisinde bulunduğu iddiası doğru mudur? İddialar doğru ise iş cinayetine kurban giden işçinin kimliği belirlenmiş midir?
- Bu iddia doğru ise işçinin rögar içerisine ne zaman ve ne sebeple düştüğü tespit edilmiş midir?
- İddia edilen iş cinayetinin havalimanı inşaatı yetkililerince gizlenmek istendiği doğru mudur?
- 3. Havalimanı inşaatı süresince kaç işçimiz iş cinayeti sonucunda hayatını kaybetmiştir?
- 3. Havalimanı inşaatı süresince kaç işçimiz iş kazası geçirmiştir?
- 3. Havalimanı inşaatında çalışırken kaybolan, akıbeti belirsiz başka işçiler var mıdır?
- 3. Havalimanı inşaatı süresince açılışın 29 Ekim 2018 tarihine yetiştirilmesi için iş güvenliği ve işçi sağlığına ilişkin alınması gereken tedbirlerin göz ardı edildiği yönündeki eleştirileri aydınlığa kavuşturmak amacıyla herhangi bir denetim ve inceleme faaliyeti gerçekleştirilmiş midir?