ALİ ŞEKER (İstanbul) – Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz yıl Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine konuşurken Sağlık Bakanlığı bütçesinin genel bütçenin en az yüzde 10’u olması gerektiğini ifade etmiştim ama biz geçen seneki yüzde 6,63 rakamını bile koruyamadık, oran olarak 6,56’ya düşmüş durumda oran. Hâlbuki eğitim ve sağlıktaki bütçenin artırılması gerekiyor, Türkiye’nin hem eğitime çok ciddi bir pay ayırması hem de sağlığa ciddi bir pay ayırması gerekiyor ama maalesef daha da azaldığını görüyoruz. Bu kadar yüksek enflasyonun olduğu bir ortamda, sanki geçen seneye göre yüzde 150 artan bütçe, Türkiye’de bir şeyler yapabilecekmiş gibi değerlendirilirken, alım gücünün kalmadığı bir ortamda bu bütçeyle bile çok ciddi sorunlar yaşayacağımız aşikâr.
46 milyar 662 milyon lirasını da bu bütçenin şehir hastanelerine vereceğiz. Şehir hastaneleri konusu; üç dört senede kendini amorti eden aslında yatırımlar bunlar. Arsasını bizim devletimizin verdiği bu binalar müteahhitler tarafından yapılıyor. Normalde bir yapı on yılda kendini amorti eder ama çok yüksek fiyatlar üzerinden bunlar verildiği için… Siz de doğru bir şey yaptınız, bu sistemden, kamu-özel iş birliği sisteminden vazgeçtiniz ve neticede doğru yapıldığında biz doğruları da burada söylemek durumundayız. Hani deniyor ya “Muhalefet niye iktidarın doğrularını dillendirmiyor?” diye; bu yaptığınız doğru, bu sağlıkta dönüşüm politikalarından geri dönmeniz. Buraların işletme hâline dönmesi daha önce bize dayatılan bir şeydi, hâlbuki kamu sağlık hizmetleri sadece işletmecilik mantığıyla sürdürülebilecek olan sağlık hizmetleri değil.
Geçen sene aile hekimleriyle ilgili “Sağlık ocaklarında olduğu gibi zeminde 3-4 aile hekiminin bir arada hizmet vereceği birimler yapılması gerekir.” demiştik. Az önce iktidar tarafının, iktidarın küçük ortağı tarafından da dile getirildi; 3’üncü, 4’üncü katlarda aile hekimliği merkezlerine insanlar gidemiyor. Hâlbuki geçmişte müstakil alanlarda bu hizmetler veriliyordu, bunun tekrardan planlanması gerekiyor. Personel sorunları yaşıyor aile hekimleri, bu konuda da destek olunması gerekiyor.
Ölüm istatistikleri 2020 ve 2021… Uluslararası göç istatistikleri 2020, 2021 açıklanmadı. Siz dediniz ki: “TÜİK’e biz veriyoruz, TÜİK açıklamıyor.” TÜİK’e soruyoruz, açıklamamakta ısrar ediyorlar. Hâlbuki şeffaf bir şekilde bunların ortaya konması gerekiyor hem bilimsel çalışmalar hem de planlamalar açısından.
Covid dünyada yeniden öne çıkmaya başladı. Çin’de özellikle kapanmalar söz konusu. Siz de son dönemlerde artışlar olduğunu ifade ediyorsunuz. Bizim bu konuda pandemi tamamen geçmiş gibi davranma lüksümüz yok. Aşılama programlarının tüm hızıyla devam etmesi gerekiyor. Dünyada “bivalan aşı” dediğimiz aşılar devreye girdi. O yeni varyantlara karşı da aşılar konusunda bir çalışmanız var mı? Bu konuda aşı kampanyasını daha da hızlandırmayı düşünüyor musunuz? Hem Influenza hem Respiratuvar Sinsityal Virüs hem de Covid tekrar bir arada çok ciddi sağlık sorunlarına yol açmaya başladı, bu konuda tedbirler almamız gerekiyor.
Kuduz sorunu… Kuduz konusunda veterinerlerin, belediyelerin bir zafiyeti var. Onun dışında şüpheli hayvanlar tarafından ısırılanların da hızlı aşılanması gerekiyor. Bunlar yapılmadığı için maalesef bir çocuğumuzu kaybettik.
Bodurlukla ilgili bir sorum var. Geçen sene bir araştırma komisyonu vardı obeziteyle ilgili. Türkiye bir yandan obeziteyi yaşıyor bir yandan bodur çocuklar sorununu yaşıyor. Çocuklar beslenemiyor, dershanelerde açlıktan bayılan çocuklar bize bizzat bildiriliyor ve geçen iktidar milletvekili “Böyle bir şey yok, siz yalan söylüyorsunuz.” minvalinde bir konuşma yaptı. Çok sayıda bu örnekler var; Türkiye’de çocukların beslenme çantalarında beslenmeleri yok, boş olarak gelip gidiyorlar. Bu konuda, çocukların gelecekte sağlıklı olabilmeleri için mutlaka beslenmeleriyle ilgili, sağlıklı beslenmeleriyle ilgili bir programın hayata geçmesi için sizin de Millî Eğitim Bakanlığı ve diğer bakanlıklara bir tazyik yapmanız gerekiyor.
Sağlık turizmiyle ilgili biliyorsunuz bir alan var. Bir yandan sağlık turizmine bir kısım hekim gidiyor, bir yandan göç ediyor. Geçen sene 1.405 hekim gitmişti, bu sene 2.153 hekim gitti. İyileştirmeler yapıldı ama bunlar geç kalındığı için maalesef hâlâ gitmeye devam ediyorlar.
Bir başka sorun Cerrahpaşa, daha önce görev yaptığınız yer.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Sürenizi geçtiniz, son cümlenizi alayım.
ALİ ŞEKER (İstanbul) – Çok kısa bir şey ifade etmek istiyorum.
Cerrahpaşa’da alanlar yıkıldı, moloz yığınına döndü, açık otoparka döndü; altı yıldır hâlâ çivi çakılmadı. Bu ülkenin bunu yapacak kaynağı yok mu? Bir an önce bu inşaatın başlaması ve bitirilmesi gerekiyor.
Saygılar sunuyorum.