19/11/2020 tarihli Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Sayın Başkan, öncelikle bu toplantı için ben teşekkür ediyorum. Biraz geciksek de bu toplantının yapılması önemliydi. İşin ciddiyetinin herkes tarafından kavranması açısından öncelikle Meclis Sağlık Komisyonunu bu konuda bir sorumluluğu vardı.

Şimdi, bu süreçte önümüz kış, kara kış, hatta bazıları “nükleer kış” diyor. Geçen sene İtalya’nın, İspanya’nın yaşadığı o kötü durumu biz geç giriş nedeniyle geçen sene yaşamadık ama bu sene muhtemeldir ki böylesi kötü bir senaryo bizi bekliyor olabilir. Buna yönelik mutlaka çok ciddi tedbirler alınması gerekiyor, dün bazı kısıtlamalar geldi; bu, artış hızını azaltabilir ama kesecek gibi gözükmüyor. Hekim olarak bizler biliyoruz ki eğer bir salgın varsa, toplumda temaslarla bulaşıyorsa bunu önlemenin yolu tam karantinadan geçiyor. Zorunlu alanlar dışında diğer çalışma alanlarının tatil edilmesi, uzaktan çalışılması, okullar maalesef gereksiz yere açıldı, gereksiz bir risk alındı ve şimdi kapatılmak durumunda kalındı; kapatılması olumlu, hiç açılmamalıydı bize göre. Meclis gerekli, çok acil olmayan konularda toplanıyor ve birçok arkadaşımız hastalandı, burada onlarca vekil arkadaşımız bu kısa süre içerisinde hastalandı ve daha da hastalanacak yani bu, daha işin, aysbergin daha görünen kısmı. Bunlar için de mutlaka çalışma düzenimizde bazı düzeltmelere gitmemiz gerekiyor. Mecliste kaç kişi Covid hastalığı geçirdi, bu personellerin pozisyonları ne, kaçı çay ocağında çalışıyor, bunlar ailelerine bulaştırdı mı ki bir Meclis çalışanını genç yaşta maalesef kaybettik biz Covid nedeniyle.

Özellikle biliyorsunuz konuşan kişinin enfekteyse bu virüsü yaydığını biliyoruz. Yani bir arada durduğumuzda herkes maskeliyse, konuşmuyorsa risk 1 ise konuşan kişi bu riski 10’a, 20’ye, 50’ye katlıyor ve bilimsel olarak bu ispat edildiği hâlde Mecliste de biz diyoruz ki: “Konuşan kişi mutlaka maskesiyle konuşsun. Komisyon toplantılarında bu böyle olsun. İnsanlar kameradan birini yüzünü görecek diye o insan bütün arkadaşlarına bu hastalığı yaymasın.” Yani buna mutlaka riayet edilmesi gerekiyor. Riayet edilmiyorsa bence o toplantıda kimsenin durmaması gerekiyor çünkü kimsenin kendisini riske atmanın ötesinde yakınlarına da bu riski aktarma hakkı yok diye düşünüyorum. Bu konuda biz kesin bir dille bunu önermeliyiz ve bunun uygulanmasını sağlamalıyız yani “Ne yapalım, uymuyorlar.” falan diyeceğimiz bir şey değil, işin ucunda ölüm var, işin ucunda çok ciddi, ağır hasar bırakan bir hastalık var ve bu konuda da Meclis örnek olmalı bu tutumuyla.

Genel Kurul belli saatlerle mutlaka havalandırılmalı, iki saat bile değil, bir, bir buçuk saati geçmemeli Meclis Genel Kurulunun oturumları ve bu aralarda da çıkarken insanlar bir arada böyle tıkış tıkış değil, her kapıdan ayrı ayrı ve seyrek bir şekilde çıkmalı. Yine dışarıda toplanmamalı insanlar bahçeye çıkmalı yani gerçekten bir havalandırma sağlanmalı.

Maskelerin doğru kullanımı konusunda mutlaka özel bir görüşme yapalım ve milletvekillerine bunu aktaralım. Kalitesi konusunda da yeni dağıtılan maskelerle ilgili bazı şikâyetler alıyoruz. Mutlaka uygun maskelerin Mecliste de Türkiye’nin her yerinde de kullanılması için onun üzerinde titizlikle durmamız gerekiyor.

Çay, kahve, ıhlamur vesaire servisleri komisyonlar da dâhil asla yapılmamalı sadece kapalı su olabilir, onun dışında çay sürekli, ara ara içilen bir şey; kahve sürekli, ara ara içilen ve o içme boyunca da üç dakika, beş dakika neyse maske açık kalıyor ve insanlar hem dışarıya saçıyor hem de dışarıdaki virüsü uzun toplantı ortamında biriken o solunum buharlarını, damlacıkları içine çekmiş oluyor ve bu hastalığın çok ciddi bulaşma yollarından biri. Bu konuda da bu servislerin kaldırılması doğru olacak.

Bu dönemde tartışma yaratacak kanunların gündeme getirilmemesi gerekiyor. Bu konuda da iktidara sorumluluk düşüyor. Komisyonlara uzaktan katılım sağlanabilmeli, uzaktan erişim altyapısı mutlaka hızla hayata geçirilmeli, hatta Meclis Genel Kuruluna uzaktan erişip insanlar konuşabilmeli, buna yönelik de hızla bir düzenek, teknolojik altyapı hazırlanmalı. Bu bizim önerilerimizi de hızla Meclis Başkanına iletmeliyiz ve keyfiyete tabii olmamalı bu uygulamalar, herkes bu uygulamaya uymalı çünkü işin ucunda insan hayatı var, bir de Meclisin bu konularda gerçekten örnek olması gerekiyor.

Teşekkür ederim.