18/03/2020 tarihli Genel Kurul konuşması

Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı: 3
Birleşim: 70
Tarih: 18/03/2020

CHP GRUBU ADINA ALİ ŞEKER (İstanbul) – Sayın Başkan, göreviniz hayırlı olsun.

Konuşmama başlamadan önce, bugünün tarihî önemine değinmek istiyorum: 18 Mart… Çanakkale’deki büyük direnişin, bağımsız Türkiye’nin temellerinin atıldığı bir gündür bugün. Çanakkale Zaferi’nin 105’inci yılında şehitlerimizi minnetle anıyor, onların ruhuna saygı gereği, Türkiye’nin gerçek sorunlarını çözme konusunda bu kadar ayrışmamalıyız diyorum.

Dün gece itibarıyla, maalesef, coronavirüs nedeniyle ilk kaybımızı verdik. Umut ediyorum artmaz ancak dünyada yaşananlar bize gösteriyor ki bu ciddi bir sorun, bununla mutlaka mücadele etmemiz gerekiyor.

Dün hayatını kaybeden büyüğümüzü rahmetle anarken önünde saygıyla eğiliyor, Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına da sabır diliyorum.

Coronavirüs, Covid-19, SARS-2 hastalığı dediğimiz bir hastalık yapıyor. Nedir bu? İleri derecede solunum sıkıntısı; akciğerleri tutuyor ve bu hastalıkla ilgili şu anda, dünya üzerinde 203.672 -200 bini aştı- hasta sayısı, sabah bu kadar değildi ama maalesef şimdi 200 bini aştı, 203.672 hasta var. 8.258’de hayatını kaybeden kişi var bu hastalıktan. Bu hastalık hızla artıyor ve çok ciddi bir sorun. Bu sorunu çözme konusunda Çin, önemli bir başarı elde etti. Artık Çin’de yeni vaka görülmezken, çok az görülürken ve hastalar hızla iyileşirken Avrupa’daki görülen vakaların sayısı Çin’i hızla katbekat aştı ve ölü sayısı da maalesef Avrupa’da Çin’i aştı, daha da aşacağa benziyor.

Biz bu konuyla ilgili olarak 27 Şubat 2020 tarihinde Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonuna komisyon üyesi muhalefet milletvekilleri olarak olağanüstü toplantı talebinde bulunduk. Maalesef, Komisyon Başkanı Şenel Yediyıldız, 2 Mart tarihinde bizim bu talebimizi reddetti. “Böyle bir görevi yok.” dedi, Meclis Sağlık Komisyonu’nun ama bizim bu konudaki ısrarlarımız sonucunda on gün sonra ancak bir toplantı yaptı. Bu olağanüstü toplantı talebindeki gecikme ciddi bir gecikmedir. Bu işin şakası yok, saatler içerisinde binlerle hastalar ve ölümler artabiliyor.

Bu konuda, özellikle basının aldığı tutum çok ciddi sıkıntılı. Yok, işte, Güney Kore’de ağzına tuzlu su sıkalım diye spreyle sıkarlar kilisede, 46 kişi hastalanır. Birisi çıkar der ki: ” Kelle paça yiyelim.” Birisi der ki… Ki maalesef, Sağlık Komisyonu Başkanımız “Dut pekmezi yersek hiçbir şey olmaz.” diye Anadolu Ajansına, resmi ajansa talihsiz bir açıklama yaptı. Bunu, buradan bir kez daha protesto ediyorum. Bir başka, kendini bir konuda uzman diye tanımlayan birisi “Virüse karşı patlıcan yememiz lazım.” diyor. Bu akıl ve bilim dışı tutumların milletin gözü önünde sergilenmesi Türkiye adına utançtır. Roosevelt şöyle diyor: “Başkanlarının hatalarından ders alın, insan bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor.” Biz de diyoruz ki: Bu coronavirüs hastalığıyla ilgili olarak dünyada yaşanan tecrübeler var, bu tecrübelerden bizim yararlanmamız gerekiyor; Çin’den, Singapur’dan, Güney Kore’den yararlanmamız gerekiyor ki hastalığın hızla artmasını önleyelim ve İtalya gibi, İran gibi, Fransa gibi hızla artan bir ülke olmasın. Bizim amacımız, bu belanın ne kadar ciddi bir sorun olduğunu ortaya koyup bununla ilgili topyekûn bir mücadele ve iş birliği içerisinde ancak bunun çözüleceğini, bugünlerin siyaset günü olmadığını ama siyasete de bu işin alet edilmemesi gerekirken ayrışmanın da kesinlikle olmaması gerektiğini düşünüyoruz.

Bilimin ışığında bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Bilim Kurulunun önerilerine mutlaka ve mutlaka uymamız gerekiyor. Mücadele kapasitemizi artırmamız gerekiyor.

Bizim yoğun bakım yatağı sayımız 38 bin gözüküyor ama bunun sadece 24 bini erişkin yoğun bakımı arkadaşlar ve bu yoğun bakım yataklarının hepsinin de ventilatörü yok yani solunum desteği gereken hastalara ventilatör cihazı yeteri kadar yok. Bu eksikliklerin hızla giderilmesi, kapasitenin hızla artırılması gerekiyor çünkü hastalık hızla bulaşıyor, hızla artıyor ve hızla artan bu sağlık ihtiyacına cevap verecek bir kapasitemiz yok. Az önce Özgür Başkan da söyledi, OECD’de sondan 9’uncu sıradayız; bin kişiye 2,8 hasta yatağımız var. Çok iyi durumda değiliz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Devam edelim efendim.

ALİ ŞEKER (Devamla) – Çok iyiyiz diyerek gerçeği gizlemeyelim zaten gerçekle maalesef yüzleşeceğiz. Bu gerçeklerin daha kötü bir sonuca yol açmaması için biz hazırlığımızı yapalım, biz bütün tedbirleri alalım diyoruz.

Sağlık çalışanlarıyla ilgili çok ciddi bir sorun var, en çok bulaşmanın olduğu alanlardan biri sağlık çalışanları. Sağlık çalışanları sağlıklı kalmalı ki halka sağlık dağıtabilsin. Bu konuda da düzenlemeler gerekiyor. Çalışma düzenleri olsun, hastalık bulaşma ve bulaştırmamayla ilgili olarak bu, kalacakları yerlerin ayarlanması olsun; izolasyon, karantina hastanelerinin ayarlanması olsun, bunlara dikkat etmek gerekiyor ve ben buradan şunu söylemek istiyorum: Sağlıkta şiddet yasasını da -artık yeter- çıkaralım, bir moral desteği verelim sağlık emekçilerine diyorum. Bu araştırma önergesinin de kabul edilmesini talep ediyorum.

Dün 3 grubun ayrı ayrı verdiği coronavirüsle ilgili alınacak tedbirler konusundaki araştırma önergeleri reddedildi. Bugün artık siyaset yapmayın, gereğini yapın diyorum.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/genel_kurul.cl_getir?pEid=86685