17/08/2016 tarihli Avrupa Birliği Uyum Komisyonu

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Şimdi, biliyorsunuz, bu 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra Mecliste 4 parti birleşti, bir bildiriye imza attı. Sonraki toplantılara davet edilmedi HDP.

BAŞKAN – Hangi toplantıları kastediyorsunuz?

ALİ ŞEKER (İstanbul) – İşte, Cumhurbaşkanı tarafından davet…

BAŞKAN – Şimdi, onun gerekçesini Sayın Cumhurbaşkanımız izah etti.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Anayasa Komisyonuyla ilgili davetler…

BAŞKAN – Bakın, orada bunları başka platformda…

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Yani, bir dışlanma var, bu dışlanmanın Türkiye’ye faydası yok.

BAŞKAN – Şimdi, dışlanma… Bakın, insanın bir kendini dışlaması var bir karşı taraftan dışlanma var. Şimdi, siz eğer burada sokağa çıkanları DAEŞ, IŞİD mantığıyla nitelendirirseniz, zaten burada kendinizi ne kadar dışladığınızı gösterirsiniz. O insanlar aynı zamanda sizin de hayatınızı kurtardı. Yani, darbenin mantığına baktığınızda, eğer darbe olsaydı belki önce bizi asacaklardı ama 2’nci sırada sizi asacaklardı. CHP ile MHP’yi ayrı tutuyorum şimdilik orada ama bir sıralamaya koyduğumuzda…

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Bütün darbeler sola karşı yapılmıştır, tarihte de bu böyledir, rahat olun yani o konuda.

BAŞKAN – Veya şöyle olabilirdi: Belki önce HDP’lileri asardı, belki sonra, 2’nci sıra AK PARTİ’ye gelirdi. Şimdi, orada sizin için de aynı zamanda sokağa çıkmış… Çünkü, orada her insan çıktı sokağa.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Her insan çıktı…

BAŞKAN – Yani, her görüşten, sadece sağcı-solcu falan ayrımı yapmadan… Ama siz bu insanlara şimdi DAEŞ, IŞİD mantığıyla, o gözle bakıp böyle bir nitelendirme yaparsanız…

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Ama, kendinizi de bu konu üzerinden haklı görmek durumu doğru bir yaklaşım değil.

BAŞKAN – Hayır, haklı görmek değil. Bakın, böyle bir açıklama yapıldı. Ben rahatsız oldum, ben açık söyleyeyim. Ben kendim yetkili olsam…

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Kim yaptı, nasıl yaptı ve siz bunu sebep göstererek tamamen bundan sonraki demokratik süreçlerde bu yapıları dışarıda mı tutacağız demokrasimizin gelişmesi açısından?

BAŞKAN – Ali Bey, kendinizi sürecin içine… Kimse sizi dışlamıyor. Bakın, o arkadaşımız…

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Davet gelmiyor, sonra “Niye gelinmedi?” deniyor.

BAŞKAN – Ama davet gelmiyor değil kendileri zaten otomatikman kendilerini sürecin dışına atıyorlar bu ifadeyle.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Orada bir çelişki var, bir kere onu ifade edeyim. Bir de…

BAŞKAN – Hayır, çelişki değil, partinin Genel Başkanı bunu söylüyor ya. Benim hayatımı kurtarmak için sokağa çıkan, kendini tankın altına atan insanlara ben diyeceğim ki: “Bunlar DAEŞ mantığıyla sokakta geziyor.” Bunun izahı var mı? Bunu kabul edebilir misiniz? Orada nice aileler yok oldu, perişan oldu, aileler yıkıldı. Yani, şimdi, ben o insanların emeğini göz ardı mı edeceğim?

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Yani, bu polemik üzerinden dışında tutuluyor diyorsunuz ve bu tarz…

BAŞKAN – Hayır, Cumhurbaşkanımızın açıklaması zaten bu yöndeydi. Neden dışarıda tutulduğuna dair açıklamayı yaptı.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Kendileri bunun ifadesini vereceklerdir ama bu sürecin birlikte yürütülmesinin Türkiye için daha faydalı olduğunu düşünüyorum, demokrasi kültürümüz açısından.

BAŞKAN – Fayda açısından kesin, o konuda, evet, hemfikiriz.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Bir de kanun hükmünde kararnameler üzerinden Türkiye’nin yönetiliyor olması demokrasimiz açısından çok kötü bir sınav. Biz şunu söyledik: “FETÖ terör örgütüne üye olan, senelerce devlete yerleştirilen kişilerin tasfiyesi konusunda ne gerekiyorsa muhalefet partileri olarak gereğini yapalım, her türlü kanunda doğrunun bulunması için ortak aklımızı kullanalım.” ama biz de dışlandık. Nasıl dışlandık? Bir kanun hükmünde kararname geliyor, görevden almalar ortaya çıkıyor, hiç alakası olmayanlar… Bir cadı avı süreci gibi… Bu sonuçta neyi getirecek? Sonuçta, bu operasyonların başarısızlığını getirecek işler. Biz diyoruz, ortak aklı kullanıp doğru düzgün bir iş yapalım, doğru düzgün bir temizlenme yaratalım ama bu demokrasi anlayışı iyi gitmiyor ve bu kanun hükmünde kararnameler muhalefete danışılmadan, Meclise danışılmadan yürütüldüğü için de çok ciddi sıkıntılar yaşanacak.

Ergenekonun nasıl sulandırıldığı, 3 5 gerçekten suçlu olabilecek olan insan nasıl ortalıkta dolaşıyorsa diğer masum yüzlerce, binlerce insan işin içine katılıp, bu süreçte de masum insanları katıp bu sürecin akamete uğraması mı düşünülüyor diye insanın aklına gelmiyor değil.