ALİ ŞEKER (İstanbul) – Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, Sayıştay raporlarında 10 önemli bulgu tespit edilmiş. Sadece bunların 2’si düzeltilmiş, o da kısmen düzeltilmiş, yerine getirilmiş. Oysaki şeffaflık gereği bunların tamamının düzeltilmesi gerekiyordu.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte Bakan üstüne Bakanın değiştiği Hazine ve Maliye Bakanlığında işler günden güne daha da kötüye gider oldu maalesef. Adı artık veri karartma, saptırma yol ve yöntemleriyle anılan TÜİK verilerine göre dahi enflasyon ekimde aylık bazda yüzde 3,54; yıllık bazda da yüzde 85,51 oldu. Gerçek enflasyon, sokağın, dar gelirlinin, emekçinin, öğrencinin, işsizin, emeklinin, memurun enflasyonu ise bunun neredeyse 2 katından fazla yani yüzde 185 olarak tespit ediliyor. O yüzde 100’lük bir artışı yok sayıyorsunuz. Hâlbuki, halk bunu satın alma gücündeki düşmeyle her alışverişe çıktığında, pazara gittiğinde, markete gittiğinde bunu iliklerine kadar hissediyor.
Çalışan kesim üzerinde enflasyonla birlikte diğer önemli bir yük vergi dilimleri yükü. Çalışma Bakanı Sayın Vedat Bilgin dahi vergi dilimlerinin çalışanlar üzerinde yarattığı baskıyı kabul etmek durumunda kaldı. Çalışanların birinci vergi dilimi 32 bin TL, oysa yeniden değerleme oranına göre belirlenmiş olsaydı vergi dilimi 32 bin değil 86.600 TL olacaktı ya da asgari ücrete yapılan artış oranına göre belirlenmiş olsaydı 32 bin yerine 110 bin TL olacaktı; oysaki 32 binde tuttunuz. Vergi dilimleri gerektiği gibi güncellenmediği için örtülü olarak çalışanlar üzerinde bir vergi zammı da yapmış oluyorsunuz. Zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oluyor maalesef.
Çalışma Bakanlığının talebi üzerine bu vergi dilimlerinin değiştirilmesiyle ilgili siz 200 milyar lira kadar yük getireceğini düşündünüz. Hâlbuki, diğer konularda halkın üzerine yükler getirirken yoksulun, ücretlinin üzerindeki bu yükü alma konusunda istekli davranmıyorsunuz.
OECD ülkelerinde vergilerin daha çok gelir vergisi, kurumlar vergisi, emlak vergisi gibi toplam vergi gelirleri içerisindeki ağırlığı yüzde 65 iken Türkiye’de OECD’nin aksine, doğrudan vergiler yüzde 35, dolaylı vergiler yüzde 65 düzeyinde. Bu da yoksulu daha da çok ezen bir durum.
Kur korumalı mevduat garabetiyle o gün “Döviz düşecek.” demiştiniz, maalesef çok kısa bir süre sonra döviz yine o ilk günlerdeki rakamına gelmiş oldu. Enflasyonun yüzde 185’e geldiği bir ortamda kur korumalı mevduat gelirleriyle ilgili 85 milyarlık bir ödeme yaptınız hazineden, hâlbuki daha önce “Hazinede para yok…” “Bir öğün yemek verelim öğrenci çocuklarımıza.” demiştik, bunu maalesef siz çok gördünüz.
TÜİK maalesef verileri karartma konusunda mahir. “Ölümden başkası yalan” diye trajik bir şarkı vardı, sizin döneminizde ölüm de yalan oldu, üç yıldır ölüm istatistikleri açıklanmaz oldu. Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri 2020, Uluslararası Göç İstatistikleri, 2020; Hayat Tabloları, 2018-2020; Ölüm ve Ölüm Nedenleri İstatistikleri, 2021; Hayat Tabloları, 2019-2021 ve Uluslararası Göç İstatistikleri… Haber bültenlerinin içinde yer alan istatistikleri kamuoyuna açıklamaya niye yanaşmıyorsunuz? Biz Sağlık Bakanlığına sorduğumuzda “Bunları biz TÜİK’e gönderdik, onlar açıklayacak.” diyorlardı ama siz hâlâ açıklamamaya devam ediyorsunuz. Biliyoruz ki Covid nedeniyle çok ciddi can kayıpları oldu ama siz bunların görünmesini istemiyorsunuz. Sizin bir tek tuşla bunları dökebileceğiniz bir durum söz konusuyken, Almanya bir hafta içerisinde bir önceki yılın istatistiklerini açıklıyorken sizin bu kadar uzun süreli açıklamamanız manidar.
Az önce arkadaşımız dedi ki: “Biz Gaziantep kadar yer yaptık.” Sizin iktidarınız döneminde nüfus 22 milyon artmış, Gaziantep’in nüfusu 2 milyon; sadece 2 milyon için mi konut yapabildiniz?
Tefecilerden borç alıyorsunuz yani Merrill Lynch, Goldman Sachs, J.P. Morgan gibi…
BAŞKAN CEVDET YILMAZ – Sayın Şeker, süreniz bitmiştir, bir iki cümleyle bağlayın lütfen.
ALİ ŞEKER (İstanbul) – Yüzde 10 döviz bazında getirisi olan tahviller ihraç ediyorsunuz, IMF’nin neredeyse 2 katı bedelle borçlanıyorsunuz. Tefeciden borçlanmak marifet değil, bunun yüksek bedelini de halka ödetmek marifet değil.