CHP GRUBU ADINA ALİ ŞEKER (İstanbul) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Konuşmama başlamadan önce Gezi şehitlerini ve Gezi tutsaklarını saygıyla selamlıyorum.
Tam dokuz yıl önce, Erdoğan, AKP grup toplantısında, camide bira içildiği yalanını söylemişti. Hiç utanmadan, hiç sıkılmadan söyledi ve cuma günü bu görüntüleri yayınlayacağını iddia ederek halkı galeyana getirmeye çalıştı. İnanç temelli bir ayrışma, kutuplaşma üzerinden iktidarını devam ettirme çabasına girişti. Bu halkı ayrıştıranlar, bu halkı kutuplaştıranlar hiçbir zaman için kazanamayacaklar, tarih sahnesinde de bunu hep beraber göreceğiz.
O gün başından sonuna kadar Gezi olaylarının içindeydim. Orada barış vardı, orada kardeşlik vardı, orada paylaşma vardı, orada insanlık vardı. Herkes bir araya geldi demokrasi için, gelecekleri için. Bir grup hekim arkadaş, Sıraselviler’deki Dolmabahçe Camisi’ne gitti. Orada sağlıkla ilgili hizmet veren bir daireden yarısı ayrıldı, aşağıya Dolmabahçe Camisi’ne gitti. Orada sağlık hizmeti verenlerden Kaan Özdedeli de -kaybettiğimiz doktor arkadaşlarımızdan- orada görev yapanlardan birisiydi ve siz hâlâ bunlara iftira atabiliyorsunuz. Aradan tam 3.285 gün geçti, 469 cuma geçti, o görüntüler hâlâ yayınlanmadı! Yayınlanması mümkün değil çünkü öyle bir gerçeklik yok, öyle bir iddia vardı, o iddia da kadük oldu ama hâlâ o yalan söylenmeye devam ediliyor.
O caminin müezzini Fuat Yıldırım dedi ki: “Böyle bir şey yok. Böyle bir şey olsaydı oradakiler zaten buna müsaade etmezdi.” Ama Ali İsmail Korkmaz’ı öldürenlerin görüntüleri apaçık ortada. “Vurmayın, ben öldüm.” diyen Ali İsmail Korkmaz gerçeği ortada ama o “Deri ceketliler saldırdı.” en son da “Gezi’de cami yaktılar.” yalanı yeni bir yalan olarak karşımıza çıktı. Umut ediyorum, bunun görüntülerinin yayınlanması 469 cumayı bulmaz. Yani yalanla nereye kadar varacaksınız ve yalanla bu insanları ne kadar kutuplaştıracaksınız? Bunu kutuplaştırmak mümkün değil.
O gün Gezi’de ne oldu biliyor musunuz? Buraya lütfen bakın, o gün Gezi’de cuma namazı kılanlar, cenaze namazı kılanlar diğer arkadaşları tarafından desteklendi, onlara yardım edildi, megafon tutuldu; o gün olan resim budur, bir başka gerçeklik yok orada. O yalanlar bu işsizliği, yoksulluğu, Gezi’deki o gerçek kardeşliği unutturmak için, hayat pahalılığını unutturmak için ama insanların cebi yandı, canı yandı; bunları unutmaları mümkün değil. Buradan bir şey çıkmaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Buyurun.
ALİ ŞEKER (Devamla) – Gezi’de gençler itirazını ortaya koydu, kulak vermediniz. O gençler dediler ki… Cumhurbaşkanı en son “Giderlerse gitsinler.” dedi ve 1.405 doktor geçen sene gitti; bugünkü durumda, eğer yıl sonuna kadar bu hızla devam edecek olursa 3.200 doktoru biz kaybedeceğiz, yurt dışına gidecek bu kadar çok sayıda doktor. Hâlbuki biz doktor bulamıyoruz, randevu alamıyoruz ve doktorların durumuyla ilgili, iyileştirmeyle ilgili gelen kanun da yetersiz.
Gezicilerin en son itirazı şunaydı, dediler ki: “Üçüncü havalimanını kuş sürülerinin yuvasına yapmayın.” Geçen hafta Ankara-İstanbul uçağı, kuş sürüsü yüzünden pas geçti. Keşke onların seslerine kulak verseydiniz.
Saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)